Hakimiyet güneş enerjisine geçecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın olduğu toplantıda Shell’in bu yüzyıla dair senaryolarını dinliyoruz. ‘Gelecek elbette bütünüyle öngörülebilir veya bütünüyle rastlantısal değildir’ saptamasıyla birlikte. Ne var ki, geleceğe dair senaryolar stratejik düşünmeyi de sağlıyor.

 

Royal Dutch Shell CEO’su Peter Voser anlatıyor:

 

“40 yıldır senaryo üretiyoruz. Üreten ekip de bağımsız bir think tank gibi çalışıyor.”

 

Shell’deki ‘senaryolar ekibinin’ başkanı Jeremy Bentham kürsüde.

 

İki ayrı senaryo var:

 

Nüfuz sahibi aktörlerin statüko gücünü elinde tuttuğu en büyük ödülün istikrar olduğu ‘Dağlar’ senaryosu.

 

Uzlaşının hakim olduğu, gücün belli ellerde toplanmadığı ‘Okyanuslar’ senaryosu.

 

Dağlar senaryosunda doğalgaz ve nükleer vurgusunu görüyoruz.

 

Okyanuslar senaryosunda ise 2020’lerde dünya güneş pili kapasitesi 500 gw birimindeyken, 2030’da bin 800 gw’ye, 2050’de 20 bin gw’ye yükseliyor. 2060’ların ortasından sonra da güneş pili dünyanın 1 numaralı enerji kaynağı oluyor.

 

Aslında her iki senaryonun da olumlu-olumsuz yanları var. Her iki senaryo da dünyada temiz enerjiyi zorunlu kılıyor.

 

Kürsüden şu vurgu geliyor:

 

“İleriyi görebilen hükümet politikalarına ihtiyaç var.”

 

GELECEKTEN UMUTLU OLUNABİLİR Mİ?

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bugüne dair önemli bir sorunu anlatarak başladı konuşmasına:

 

“Güney Afrika devleti hariç 890 milyonluk bölge, 19.5 milyon nüfuslu New York kadar elektrik tüketiyor.”

 

Maalesef ki mevcut koşulları göz önünde tutarak şu olumsuz öngörüde bulunuyor Bakan Yıldız:

“Ortak dil oluşturma ihtimali ümit var pozisyonu vermiyor. Ekonomiler durgunlaşıyor ama daha ziyade demokrasilerde resesyon yaşanıyor.”

 

Bakan Yıldız’ın dediği gibi dünyanın geleceğine dair umutlu olmak için elde çok da fazla tatmin edici veri yok:

 

“Odun pahalanmadan kömür devreye girmedi. Kömür pahalandı, doğalgaz devreye girdi. Ucuzlukta değil, pahalılıkta buluşuyoruz.”

 

HER ŞEYİN BEDELİ VAR, GÜZELLİĞİN DE

Türkiye’ye dair umutlu olunacak noktalar da vardı. Mesela Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Çevreye rağmen enerji politikası yürütülmeyecek” diyor.

 

Bugüne kadar kamuoyunda oluşmuş HES tepkisini, Kaz Dağları’nın maden için tarumar edilmesi teşebbüsünü akılda tutup şu sözleri not ediyorum:

 

“Her şeyin bedeli var, güzelliğin de. Çevre projelerine 1.5 milyar dolar kaynak aktarıldı.”

 

Bakan Taner Yıldız Türkiye’de politikanın su, çevre ve enerji bütünlüğünde yürütüldüğünü söylüyordu.

Funda ÖZKAN / www.aksam.com.tr

11 Eylül 2013

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR