Anadolu’nun güneş tarlaları

Anadolu’nun yatırıma uygun bölgeleri, güneş enerjisi santrali ile donatılıyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Türkiye, bin 794 adet ve 75 bin MW’ın üstünde santral gücüne sahip. Sektörde ayrıca, 7 yıl içinde 9 milyar avroluk yatırım bekleniyor.

 

Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, son yıllarda özellikle ALTERNATİF enerji yatırımlarına hız verdi. Bu amaçla, özellikle yaz aylarında güneşi eksik olmayan Anadolu coğrafyasının farklı bölgeleri güneş enerjisi yatırımları ile dikkat çekiyor. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) ülkemizin gerilerden geldiği bu alanda son yıllarda ciddi bir aşama kaydetmesine yardımcı oluyor. GENSED yetkilileri ile Türkiye`deki güneş enerjisi yatırımlarını konuştuk.

 

7 YIL İÇİNDE 9 MİLYAR AVROLUK YATIRIM

2023 hedeflerine ilişkin bilgi veren GENSED`e göre, 2023 yılı sektör hedefinin en az 10 bin MW güneş kurulu gücü olduğunu göz önüne alırsak, önümüzdeki 7 sene içerisinde yapılacak yatırım tutarı yaklaşık 9 milyar avro civarında olacak. Dernek yetkilileri, 2015 yılında maliyetlerin 1.1 milyon/MW düzeyine gelmesi ve bürokratik sorunların çözülmeye başlaması ile 208 MW kurulum gerçekleştğini yıl sonuna kadar santral büyüklüğünün 250MW düzeyine çıktığını anlattı. 31 Mayıs 2016 tarihinde TEİAŞ tarafından açıklanan rakamlara göre, ülkemizde bin 794 adet toplamda 75.000 MW`ın üstünde kurulu güce sahip santral bulunmakta.

 

POTANSİYELİMİZ BÜYÜK

Bunlardan 597 adet lisanssız GES projesi, 443,3 MW kurulu güç ile ülkenin toplam kurulu gücüne binde altı (yüzde 0,6) oranında katkı sağlıyor. Hâlihazırda inşa edilmekte olan lisanslı ve lisanssız GES projeleri ile bu rakamın gelecek yıl başında 1.000 MW üstüne çıkması bekleniyor. GES kurulumları ilk başlarda Kayseri-Konya gibi İç Anadolu Bölgesinde kümelenmekte. Bugün ise Erzurum`dan Balıkesir`e doğru bandın altında geniş bir alana yayılıyor. Türkiye güneş enerjisi açısından 1.400 ila 2.000 kWh/metrekare aralığındaki ışınım değerleri ile yüksek bir potansiyele sahip. GES projelerinin, Orta Anadolu, Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde daha yoğun olduğu görülmekte. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) ise, GES kurulu güç kapasitesinin 2016 yılı sonunda 1.000 MW, 2020 yılında 5.000 MW ve 2023 yılında da 10.000 MW`ın üzerinde bir değerle Türkiye enerjisinin yüzde 10`unu karşılayacağını öngörüyor.

 

ÜRETİCİLER ARTIYOR

GENSED`ten aldığımız bilgilere göre, mevzuatlardaki gelişmelere bağlı olarak sektörde uygulayıcı, ekipman üretici ve yatırımcı sayısında önemli artışlar oluyor. Sayıları her geçen gün artmakla beraber şuan için 18 adet yerli panel üretici, 3 adet yerli invertör üreticimiz ve birçok konstrüksiyon üretimi gerçekleştiren firma bulunuyor. Bununla birlikte dünyanın en önemli panel üreticilerinin hemen hepsi ülkemizde faaliyet gösteriyor. Ayrıca yerli üretimin teşvik edilmesi sektörün gelişimini engellemeyecek.

 

ÇİN İLK SIRADA

Öte yandan, fotovoltaik güç sistemleri kurulumunda Çin 2015`te 17.3 GW ile dünyanın en büyük fotovoltaik güç sistemleri pazarına sahip oldu. Daha önceleri Avrupa da olan bu güç zamanla Uzakdoğu ülkelerine kaydı.

 

Yalıtımda son tarih 2 Mayıs 2017

Yönetmelik kapsamında yeni binalar için enerji kimlik belgesi alınması zorunlu hale gelirken mevcut binaların ise 2017`ye kadar bu belgeyi alması gerekiyor. Mevcut binalardan sadece 400 bininin bu belgeyi aldığına dikkati çeken ısı yalıtımcıları, enerji kimlik belgesinin inşaat izni aşamasında sorulması ve bu şekilde inşaata başlanmasını istiyor. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Y Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, “Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken sadece konumuna, manzarasına, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren enerji kimlik belgesi aynı zamanda sınıfını da belirliyor” şeklinde konuştu.

 

22,5 MİLYON KONUTUN ANCAK 6 MİLYONU YARARLANDI

Binalarda harcanan enerjinin yüzde 80`inin ısıtma ve soğutma amaçlı olduğuna dikkati çeken Şen, Türkiye`de 22,5 milyon konutun bulunduğunu ve 2002`den bu yana yaklaşık 6 milyonunun yalıtımının yapıldığını anlattı. Konutların dörtte üçünde ısı yalıtımı olmadığı için bu amaçla tüketilen enerjinin en az yarısının israf edildiğini dile getiren Şen, “Bunun faturası da milyarlarca dolar demektir. Binanın ısıtma ve soğutma giderlerini yüzde 50`ye kadar düşüren ısı yalıtımına sahip olmasından geçiyor” diye konuştu.

www.yenisafak.com / ekonomi

08.08.2016

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR