ICCI 2010 16.uluslararası enerji ve çevre fuarı ve konferansı sona erdi

Enerji sektörüne yönelik faaliyetleriyle tanınan Sektörel Fuarcılık tarafından 12-14 Mayıs 2010 tarihlerinde Yeşilköy WOW Convention Center da gerçekleştirilen ICCI 2010, bu yıl birçok ilke ev sahipliği yaptı.

 

Fuarın açılışında konuşan EPDK Başkanı Hasan Köktaş, Türkiye ekonomisin küresel krizin etkilerini her alanda üzerinden attığını bu alanda en hızlı toparlanmanın ise enerji sektöründe olduğunu söyledi. Elektrik ve doğalgaz talebinde yılın aynı dönemine göre görülen yüzde 9 ila 18 oranındaki artışın bunun en büyük göstergesi olduğunu söyledi.

 

Bu yıl kurulu güçleri 40 ila 144 megavat arasında değişen 10 adet hidroelektrik santrali devreye alınacağını açıklayan Köktaş, Türkiye de hidroelektirik santrali lisanslarının yüzde 90 ının yatırıma değil lisans ticaretine konu olduğu ve bu işten birilerin haksız yere milyarlarca dolar gelir elde ettiği savının da doğru olmadığını söyledi. Köktaş, konu hakkındaki açıklamalarını şöyle sürdürdü : "Tüm ekonomik ve mali kriterleri ile gerçek bir yatırımcı olduğu bilindiği halde enerji gibi sonucu 3-4 yıldan evvel alınamayan sermaye yoğun yatırımları yapamayanlar olmuştur, olacaktır. Bu şirketler kendilerine ortaklar bulabilecek ya da sektörden çekilebileceklerdir. En önemlisi ise bu hisse devirleri sayesinde bası önemli yabancı şirketlerin bu sektöre girip yatırımları üstlenmiş olması çok önemlidir."

 

Köktaş son aylarda 3 enerji şirketin halka arzının gerçekleşecek olmasını ise memnuniyet verici olarak nitelendirdi.

 

ICCI 2010 un açılışı için düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol; dünya petrol ve doğal gaz piyasalarındaki son gelişmeler, uluslararası iklim değişikliği görüşmelerindeki mevcut durum ile nükleer ve yenilenebilir enerjide dünya ve Avrupa daki eğilimleri değerlendirirken, bu gelişmelerin Türkiye nin enerji sektörünü nasıl etkileyebileceğine de dikkat çekti.

 

Birol konuşmasında; önümüzdeki 20 yıllık dönem için geliştirilen enerji senaryosuna ilişkin olarak ise, "Petrol ana enerji kaynağı olmaya devam edecek. Irak petrol yatakları geliştirilmek için genellikle açık ve göreceli olarak ucuz. Politikacılar iyimser bir şekilde hızlı kapasite artışı olacağını iddia ediyor. Fakat alçakgönüllü bir başarı bile -mevcut üretimin ikiye katlanması- küresel petrol pazarı için muazzam bir etki yaratabilirdi. Ana sorunlar ise güvenlik, altyapı eksikliği, su ve personel olacak" dedi.

 

Enerji sektöründeki bir diğer önemli konunun referans senaryolar içinde ABD doğal gaz tedariki olduğunu vurgulayan Birol, "Bizim değerlendirmemize göre ABD gaz üretimi 2030 a kadar artarak ithalatının üzerine çıkacak ve küresel ekonomik düzelmenin hızı, gaz ve elektrik talebi beklentilerinde anahtar rol üstlenecek. Sıvılaştırılmış Doğal Gaza büyüyen ilgi-boru hatlarından verilen gaza iştahı azaltıyor" dedi.

 

Sıcaklıklarda 2 derece artış limitlendirilmesinin ise, bölgelerde büyük ve hızlı bir emisyon indirimi gerektirdiğine dikkat çeken Birol, bunun da 2030 yılına kadar (450 senaryo içerisinde) 10.5 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç oluşturacağını açıkladı. 2008-2030 senaryosuna göre artan Avrupa Birliği elektrik üretiminin yenilebilir enerji ihtiyacını artıracağını belirten Birol, nükleer enerji üretiminin de bu süreçte artış kaydedeceğine dikkat çekti. Birol, Nükleer enerjiye artan ilginin, kapasiteleri yeniden yapılandırmayı da beraberinde getireceğini ifade etti.

 

Birol ayrıca nükleer enerji üretiminin, mevcut nükleer kapasitenin üçte ikisinden fazlasına sahip olan OECD ye üye olmayan ülkelerde yeniden yapılandırılacağını açıkladı. Birol, nükleer enerjide mevcut kapasitenin yüzde 40 ının ise sadece Çin de bulunduğuna dikkat çekti.

 

TÜRKİYE ENERJİ ÜRETİMİ ÇEŞİTLENDİRMELİ

16 yıldır fuarı düzenleyen Sektörel Fuarcılık adına konuşan ICCI 2010 Organizasyon Komitesi Koordinatörü Süleyman Bulak konuşmasında enerji üretiminin çeşitlendirilerek özelleştirmeye devam edilmesi gerektiğini anlattı. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin yatırımlara hız verilmesi gerektiğini belirten Bulak, "Dünyada bu alanlara bugünden yatırım yapmayanlar gelecekte enerjisiz kalacak. Türkiye nin bu noktada enerji üretiminde riskini dağıtması için rüzgar, güneş, su, atık ve jeotermal enerjiye yatırım yapması gerekiyor" dedi. Yaşanan global krizin, Türkiye de enerji yatırımları için çok önemli fırsatlar yarattığına dikkat çeken Bulak, "Türkiye nin enerjisinin kesilmemesi için 2020 yılına kadar 100 milyar dolara yakın yatırım yapması gerekiyor. Aksi takdirde geleceğimize gölge düşebilir" dedi.

 

Dünyada 2 milyon kişinin enerjiye sağlıklı erişemediğini dile getiren Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Organizasyon ve Danışma Komitesi Başkanı Selahattin Çimen, enerji üretiminin sorunsuz ya da sağlıklı gerçekleştirilebilmesi için sürdürülebilirlik ve enerji finansmanın önemine dikkat çekti. Çimen, iklim değişikliği ve karbon emisyonu nedeni ile nükleer enerjinin giderek önem kazandığını açıkladı.

 

Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Ağış ise ICCI 2010 un açılış konuşmasında, nükleer enerji santralleri yapımında hükümetin kararlılığını bütün güçleriyle desteklediklerini belirterek, "Türkiye, nükleer teknolojiden daha fazla uzak duramaz. Ancak, uygulamada gerek santral dizaynında, gerekse nükleer atıkların yok edilmesinde dünyanın en yeni teknolojilerinin kullanılmasına önem ve öncelik verilmelidir" diye konuştu. (internet / mayıs 2010)

 
BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR