Formula-G Güneş Arabaları Yarışı"na katıldığı 2 yıl üst üste birincilik elde eden "Socrat", bir yandan önümüzdeki yıl Avustralya da yapılacak olan uluslararası yarışmaya hazırlanırken, diğer yandan otomobil sanayisinden işbirliği teklifi bekliyor.

 

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü öğrencileri tarafından yapılan ve TÜBİTAK tarafından düzenlenen Projenin yürütücüsü İÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, Proje Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erkan Atmaca, araştırma görevlisi Koray Gürkan ve fakülte öğrencileri Murat Altuğ, Tolga Baykal, Serhan Tunca, Sertel Tanta, Gökhan Erdoğan, Ahmet Vatansever, Ertunç Kırgül ve Serdar Zurnacı, üniversite bahçesinde ve ön kapısı nda tur attıkları "Socrat"ı AA muhabirine tanıttı.

 

Projeye ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Kocaarslan, TÜBİTAK ın güneş enerjisi ve hidrojen yakıt pili konusunda halkın bilinçlendirilmesi ve ALTERNATİF ENERJİ kaynaklarının kullanımına yönelik teknolojilerin geliştirilmesi için üniversite öğrencileri arasında düzenlediği yarışmaya üniversite olarak ilk kez geçen yıl katıldıklarını ve ciddi bir altyapı olmamasına rağmen çok sıkı çalışarak her 2 yarışmada da birinci olduklarını belirtti.

 

"Başarımızı bu projede çalışan öğrencilerimizin ç alışkanlığına, disiplinine ve kararlılığına borçluyuz" diyen Kocaarslan, "Projemiz, bundan sonraki süreçte dünya projeleri arasında yarışmak üzere önümüzdeki yıl Avustralya ya gidecek. Bu yarışlar için şimdiden hazırlık yapıyoruz. Orada da sıralamada iyi bir yer alacağımıza inanıyoruz" dedi.

 

Prof. Dr. Kocaarslan, bugün enerjinin yalnız Türkiye nin değil, tüm dünyanın en ciddi sorunu olduğunu ve TÜBİTAK ın da enerji sorununa çözü m üretmek için böyle bir organizasyon yaptığını belirterek, "Bu proje ile hem ithal enerjiye dayanmayan, hem de çevreyi kirletmeyen natif enerji kaynaklarından güneş enerjisinden üretilen enerjiyle araç çalıştırmak istedik ve ciddi bir başarı elde ettik" diye konuştu.

 

Dünyada artık elektrikli otomobillerin piyasaya çıkmaya başladığını , Toyota nın ürettiği 600 elektrikli otomobilin 2011 yılında piyasaya sürüleceğini, Renault un da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Enerji A.Ş ile elektrikli araçların şarj istasyonlarına yönelik bir anlaşma imzaladığını hatırlatan Kocaarslan, şu bilgileri verdi:

 

"Elektrikli araçlar şu anda çalışır durumda. Bizim yaptığımı z o elektrikli araçların bir kademe ilerisi. Burada biz elektrik enerjimizi herhangi bir prizden bataryamıza depolamıyoruz. Onun yerine enerjimizi güneşten, tamamen kendisini yenileyen, çevreye gürültü vermeyen, karbondioksit salınımı yapmayan bir enerji kaynağından depoluyoruz. Halbuki elektrik enerjisi üretimi dünyada ve Türkiye de hem çok pahalıya mal olmakta, hem de üretim ve taşınması sırasında çok ciddi şekilde çevreye zarar verilmektedir. Biz güneş enerjisi ile çalışan araç ürettiğimizde hiçbir şekilde çevreye zarar vermeden, aracınız sıfır gürültü ve sıfır karbondioksit salınımıyla piyasaya çıkmış olacak. Güneş enerjisiyle çalışan araçlar, elektrikle çalışan araçların bir adım ilerisi olacak."

 

Kocaarslan, üniversitelerin görevinin hem öğrencilerin eğitim ve öğretimlerini en iyi şekilde yapmalarını sağlayarak piyasaya sunmak, hem de toplumun ihtiyaçları doğrultusunda araştırmalar yaparak hedefler koymak olduğunu ve bu proje ile her iki amaca da ulaşıldığını kaydetti.

 

Öğrencilerin bu proje ile hem pratik, hem de uygulamalı iyi bir öğretim ve ekip çalışması imkanı bulduğunu, hem de enerji sorununun çözümüne yönelik toplum ihtiyaçları doğrultusunda çözüm ürettiklerini anlatan Kocaarslan, "Ortaya konulan bu başarıya rağmen büyük ölçekli otomobil firmalarından çalışma için teklif ve talep gelmedi. Bu konuda ilk 10 a giren üniversitelerden bir ekip kurularak sanayi ile işbirliği yapabiliriz. Sanayiye Biz böyle bir araştırmanın, geliştirmenin ve üretimin altından kalkabiliriz mesajını veriyoruz. Onun için meydan okuyoruz. Biz buradayız, siz toplumun geleceği olan proje için neredesiniz? diyoruz" dedi.

 

Proje ekibinde yer alan İÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Murat Altuğ, bu yıl takıma aldıkları 3 yeni arkadaşlarıyla birlikte geç en yılki hataları ve eksiklerini gidererek şampiyon olduklarını, şimdiki hedeflerinin de takımı biraz daha yenileyerek Avustralya yarışında Türkiye ye büyük bir başarı getirmek olduğunu söyledi.

 

Altuğ, proje süresince disiplini hiç elden bırakmadıklarını, bir taraftan akademik araştırma yaparken, diğer taraftan rakiplerinin ne yaptığını, kullanacakları malzemelerin özelliklerini incelediklerini ve bütün bunların da kendilerine başarıyı getirdiğini anlattı.

 

Bu yıl fakülteden mezun olan Serhan Tunca da şampiyonluğu disiplinli çalışmanın getirdiğine inandığını ifade ederek, "Bundan sonraki süreçte ulusal başarının üzerine uluslararası başarıyı katmak istiyoruz" dedi.

 

Hem elektronik ve mekanikten anlaması, hem de İstanbul daki trafik tecrübesi ve araca hakimiyeti nedeniyle "Socrat"a pilot olarak seçildiğini belirten son sınıf öğrencisi Ahmet Vatansever de aracın geçen yıl 65 kilometre olan hızını bu yıl 10 kilometre artırarak ortalama 75 kilometreyle gittiklerini belirtti.

 

Yarışa ilk kez katılıp şampiyon olan tek ekip olduklarını ve bunu ikinci kez gerçekleştirdiklerini ifade eden Vatansever, "Bu bir mühendislik yarışı. Yarış sırasında Socrat, 60 kilometreye yakın yol katetti ve hızı 50 kilometrenin altına düşmedi. Her yıl aracın üzerine bir şeyler daha eklemek istiyoruz. Bu yıl çok büyük bir atılım yaptık. Araca GPRS sistemi taktık. Her şey kendi el emeğimizle yapıldı. Yarış gününe kadar her şeyi dört dörtlük deneyip eksiklerimizi giderdik. Yarışta da şampiyon olduk" dedi.

Fakülteden bu yıl mezun olan Tolga Baykal da diğer ekiplerden farklı olarak aracın içinde özgün tasarımlara yer verdiklerini ve gelişmiş bir veri toplama ve izleme sistemi kurduklarını, yarış sırasındaki şartlara göre verileri çıkararak gidilecek hız, ne kadar gidileceği, kaç tur yapılacağının hesaplandığını ve yarış sırasındaki tüm bu verilerin kaydedilerek gelecek yıl aracın hesaplanan performansta gidip gitmediğini, doğru uygulamalar yapıp yapmadıklarını etüt ettiklerini kaydetti. AA / 08.08.2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR