Ağaç kabuğu, sap saman, talaş ve yosun enerjiye dönüşecek
Benzin ve mazota 2013 yılından itibaren yurt içinde üretilen biyoyakıt katma zorunluğunun ardından, yenilenebilir tarımsal kaynaklardan da biyoyakıt elde edilmesi için çalışmalar başladı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlılığınca, yenilenebilir tarımsal kaynaklardan biyoyakıt elde edilmesiyle ilgili araştırmalar yapmak amacıyla Enerji Tarım Araştırma Merkezi kuruldu.
Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü bünyesinde kurulan ve yarın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tarafından açılışı yapılacak merkezde, gıda amaçlı kullanılmayan ikinci kuşak tarımsal atıklar, ağaç kabuğu, yaprak, sap, talaş gibi odunsu ve karbonlu maddeler ile organik kaynaklar ve yosunlardan biyoyakıt elde edilmesiyle ilgili üretim teknolojileri geliştirilecek.
Biyodizel ve biyoetanol üretimi ve bu ürünlerin standartlara uygunluğunun test edileceği merkezde, ulusal ve uluslararası araştırmalar da yapılacak.
-Araştırmalar için önemli altyapı yatırımları yapıldı-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Masum Burak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biyoetanol üretimi için şeker pancarı ve mısır, biyodizel üretimi için de daha çok kanola ve aspir kullanıldığını, bunların dışındaki tarımsal yan ürünlerden, biyoyakıt elde edilip edilmeyeceğini araştırmak için bir ARGE merkezi kurduklarını söyledi.
Merkezde araştırmalar için önemli altyapı yatırımları yaptıklarını ve biyodizel biyoyakıt ve biyokütle birimlerini içeren gelişmiş laboratuvarlar kurduklarını anlatan Burak, şu anda 8 elamanın çalıştığı merkezde projelerin hazırlandığını, projelere finansman bulmak için TÜBİTAK`a başvurduklarını, uluslararası konsorsiyumlarla görüştüklerini kaydetti.
EPDK`nin 2013 yılından itibaren benzin ve motorinde her yıl kademeli artırılmak üzere yerli katkı ilave zorunluğu getirdiğini hatırlatan Burak, bu kapsamda biyoetanol üretiminde çok fazla sıkıntı olmadığını, ancak biyodizel için yağlı tohumlara gerek olduğunu, yeterli üretim için şu anda sıkıntı olduğunu ifade etti.
Burak, şöyle devam etti:
``Onun için biz acaba bilinen gıda maddelerinden değil de tarımsal yan ürünlerden, tarımsal atıklardan, fındık zürufundan, saptan samandan, yapraktan, ağaç kabuğundan hatta yosundan bile biyoyakıt üretilme imkanı var mı ona bakacağız. Sektöre yön verebilmek için bunların araştırmasının yapılması gerekiyor. Bunun üzerine gitmek istiyoruz, birincil öncelik bu olsun diyoruz. Mısır, aspir gibi ürünlerden biyoyakıt elde ediliyor. Mühim olan bunların yerine ikame edilebilecek, yan ürünleri, ikincil ürünleri araştırmak. O zaman gıda maddelerine hiç dokunmadan bu işi de çözmüş oluruz.``
-Akaryakıta yerli katkı ilave zorunluluğu, biyoyakıt üretimini teşvik ediyor-
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK), bu yılın eylül ayında aldığı karar ile 2013 yılından itibaren benzin ve motorinde her yıl kademeli artırılmak üzere yerli katkı ilave zorunluğu getirilirken, bu karar, beraberinde yerli tarım ürünlerinden biyoetanol ve biyodizel üretiminin artırılması gerekliliğini de ortaya koydu. Karar bir anlamda yerli biyoyakıtların üretiminin teşviği anlamına da geliyor.
EPDK`nın kararına göre, piyasaya akaryakıt olarak arz edilen benzin türlerine, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yüzde 2, 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle de en az yüzde 3 oranında yerli tarım ürünlerinden üretilmiş etanol ilave edilecek.
Piyasaya akaryakıt olarak arz edilen motorin türlerine de, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ asidi metil esteri (YAME) içeriğinin (biyodizel) 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az yüzde 1, 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle en az yüzde 2, 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle en az yüzde 3 olması gerekiyor.
Türkiye`de 2010 yılında yaklaşık 13,9 milyon ton motorin ve 2,1 milyon ton da benzin tüketimi yapıldı. Motorinin yoğunlu ortalama 0,845 gr/cm3 olarak alındığında 16,4 milyon metreküp motorin, benzin yoğunluğu ortalama 0,775 gr/cm3 olarak alındığında 2,7 milyon metreküp benzin tüketimi bulunuyor.
Benzin ve motorinde yüzde 3`lük bir harmanlama yapılmasının zorunlu hale getirilmesi durumunda ise 493 bin metreküp biyodizel ve 80 bin metreküp biyoetanole ihtiyaç bulunuyor.
Bu da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ürün verimlilikleri de dikkate alındığında 493 bin metreküp biyodizel için 1 milyon 233 bin 728 ton kolza ve aspir ile 80 bin metreküp biyoetanol için 945 bin 83 ton şeker pancarı veya 223 bin 145 ton mısır üretimi anlamına geliyor.
2010 yılı tüketimi sabit alındığında bu rakama harmanlanması gereken biyodizel üretimi için gerekli yerli tarım ürünlerinin üretiminin verilerine dayanılarak, 2016 yılında karşılanabileceği hesaplanıyor. Benzin tüketimi daha az olduğu için de benzine biyoetanol harmanlanmasında herhangi bir sorun olmayacağı değerlendiriliyor. (AA)
www.zaman.com.tr
29 Aralık 2011