Enerjide yenilenebilir dönüşüm …

 

Çokuluslu petrol, elektrik ve doğalgaz devleri dönemi kapanıyor mu? Yenilenebilir enerji kaynaklarının yayılması ile enerji alanında yapısal dönüşüm tartışılıyor. Uzmanlara artık zamanın geldiğini söylüyor.

 

Dünya Yenilenebilir Enerjiler Konseyi Başkanı Hermann Scheer’e göre kömür, petrol ya da doğalgaz gibi bilinen enerji kaynaklarının devrinin sona erdi. Onyıllardır yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ağırlık verilmesi için mücadelen eden Sosyal Demokrat politikacı, enerji politikalarındaki değişimin çok daha önce yapılabileceğini, hatta yapılması gerektiğini düşünüyor. “Yenilenebilir enerjilere geçiş sürecinde çok daha ileride olabilirdik” diyen Scheer, enerji alanında dönüşüm için fazla vakit kalmadığı uyarısında bulunuyor.

 

Hermann Scheer, güneş, rüzgar ve su gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını, dünyayı yaşanır kılmak için tek çare olarak görüyor ve fosil yakıtlar ile iklim değişikliğini hızlandırmak yerine,

değişikliğe gidilmesini istiyor. Fosil enerji kaynaklarından ekolojik bir bilince geçilmesinde

siyasetin ve sanayinin yavaş davrandığını kaydeden Scheer, bunun arkasında, doğadaki yenilenebilir enerji kaynaklarının, karbondioksit emisyonu ve iklim değişikliklerinin verdiği zarar olmadan bedavaya gelmesinin ve enerji devlerinin bundan pek hoşnut olmamasının yattığını söylüyor.

 

Ancak değişimin farkında olanlar da var. Örneğin Körfez’de petrol üreten ülkeler, yenilenebilir enerjilere önemli miktarda yatırım yapıyor. Çokuluslu petrol devleri de natif enerji projeleri ile reklam yaparak kamuoyuna angajmanlarını pazarlamaya çalışıyor. Yine de tüm bu çabalar, eski küresel oyuncuların, uzun süre tekellerini korumaya çalıştıkları gerçeğini saklamaya yetmiyor.

 

Yenilenebilir enerji sektörü büyüyor

BM Çevre Programı Başkanı Achim Steiner de natif enerji kaynaklarının ekonomide çoktan önemli bir faktör haline geldiğine dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerji sektöründe bugün 2 milyon 300 bin kişinin çalıştığına dikkat çeken Steiner, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Petrol ve doğalgaz sektöründe çalışanların sayısı ise iki milyon. Sonuçta, düşünce yapılarını da değiştirmek ve yeni fırsatları değerlendirmek zorundayız. Uluslararası alanda faaliyet gösteren birçok enerji şirketi, kısmen dünden kalma teknolojilerden yararlanıyor. Çoğu, yenilenebilir ve ekolojik açıdan daha zeki teknolojiler için yeterince hazırlıklı değil. Bu yüzden de değişime direnmeleri doğal.“

 

Zorunluluk olacak

Almanya`da faaliyet gösteren Çevre ve Kalkınma Forumu’ndan Jürgen Meier, çevre kirliliği, iklimsel afetler ve enerji tedariğindeki darboğazın, enerji sektöründe değişimi zaten zorunlu bir hale getireceğini söylüyor. Meier, klasik sanayi toplumlarının bu konuda gerekli adımları atmadıkları takdirde, ekonomisi hızla büyüyen diğer ülkelerin gerisine düşeceklerini belirtiyor.

 

Meier, enerji dönüşümüne ilişkin görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Çin örneğin, binalarda sıcak su sağlanması konusunda güneş enerjisi kullanımında açık farkla dünya birincisi. Rüzgar enerjisi konusunda da dünyanın en iddialı programına sahipler. Hatta Çin artık, rüzgar türbinlerini de kendi üretiyor ve ithalata da bağımlı değil. Bunun yanısıra güneş pili üretiminde Çin hızla gelişiyor. Üretimin neredeyse tümü ihracata gidiyor, zira bu konuda ülke içindeki teşvikler daha çok düşük, ancak bunun da değişeceğine inanıyorum.“

 

Helle Jeppesen / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay

dw-world.de / Ekonomi / 24.04.2009 

 

www.solar-santral.com

www.solar-bazaar.com

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR