Her yıl İstanbul’daki üç kuvvetin (Kara-Hava-Deniz) kurmay yetiştiren akademileri ve Silahlı Kuvvetler Akademisi adı verilen, general-amiral olmak için gerekli kurumun bulunduğu ‘Harp Akademileri’, askeri de yakından ilgilendiren önemli konularda, uluslararası seminerler düzenler. Bunlardan sonuncusu ‘Enerji Güvenliğinde Ortak Çözüm Arayışları’ başlığıyla yapıldı.

Ama katılımcılar pek etkilenmez gözükse de, olumsuz sürprizi, kardeş devlet saydığımız Azerbaycan yaptı.

 

Türkiye’nin Ermenistan açılımına bir şiddetli tepki daha gösterdi. Seminere katılması ve konuşma yapması beklenen Enerji Bakanı Natıg Aliyev’i göndermedi.

Türkiye’yi, pek diplomatik olmayan dille, kınayan görüşlerini de açıklamaya devam etti. Olumsuz yaklaşım, bununla birlikte teknik çalışmaları etkilemedi.

 

İki gün süren toplantıya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler ile birlikte, altısı ülkelerinde enerjiyle ilgili bakanlık yapmakta olan, 14 yabancı uzman katılarak konuşma yaptı.

Toplantının açılış ve kapanışında, Akademiler Komutanı Hava Orgeneral Hasan Aksay konuştu. Doğrusu hem seminerin amaçlarını, hem de varılan neticeleri çok güzel değerlendirdi.

“Sempozyumda elde edilen sonuçların dünya enerji güvenliğinin sağlanmasında önemli açılımlar yaratacağını umuyorum” dedi.

 

İki gün yapılan konuşmalarda, ‘Enerjinin arz güvenliği, ekonomik olarak temini ve tüketiciye makul fiyatlarla ulaştırılması, sera gazı emisyonu ve buna bağlı olarak çevre güvenliği konuları’ irdelendi. Enerjiyle ilgili sorunlarla mücadele etmenin hiçbir ülkenin tek başına altından kalkacağı bir sorun olmayacağı kabul edilince, şimdiye dek süren güvenilirliğiyle ilgili hususların da artık geçerli olamayacağı, yeni yöntem ve kaynaklar bulunması gerektiği, üzerinde birleşilen hususlardı.

 

Türkiye’de henüz pek farkında olunmayan, kömür gibi yarattıkları sorunlar belirginleşmiş fosil yakıtların yerine bulunacak kaynaklar da geniş konuşma vesilesi oldular.

Rüzgâr, güneş, bio-yakıtlar, jeotermal ve (güvenlik ve atık konuları ile birlikte değerlendirmesi koşuluyla) nükleer enerji gibi natif kaynaklar üzerinde daha fazla durulması gerekiyordu.

Bu bakımdan; Türkiye için en önemli enerji kaynağının güneş olduğu gerçeğinin daha fazla kabul gördüğü her geçen gün daha iyi anlaşılmakta. Enerjinin nakledilmesi, depolanması, iç üretimin artırılması gibi bizim kamuoyunun yabancı olduğu konulara da dikkat çekilmesi, bu alanlarda uluslararası işbirliğine gidilmesi vurgularını da dinledik.

 

Bizi doğrudan ilgilendiren hususlardan biri de; ülkemizin çevredeki geniş enerji üretim bölgesinden Avrupa’ya ulaşılması konusunda ne kadar güvenli bir ulaşım merkezi oluşturduğunun konuşmacılar tarafından sık sık ifade edilmesi oldu.

Enerji güvenliğinin sağlanmasında siyasetçiler, iş dünyası ve akademisyenler genelde birleşiyorlar. Ama bu ortak konuda çözüm geliştiremiyorlar. Bunun da temel sebebinin ‘güven problemi’ olduğunu Hava Orgeneral Hasan Aksay değerlendirdi. Yapılan seminerlerin bu konuda yardımcı olacağı kanısındaydı.

Seminerde bir konuşma yapan; Deniz Kuvvetleri Mayın Filosu Komutanı Tümamiral Cem Gürdeniz; Karadeniz’in enerji nakliyatı açısından dünyanın en güvenli bölgesi haline getirildiğini, günde böylece 3 milyon varil petrole geçiş sağlandığını, Türkiye üzerinden Akdeniz’e de her gün aynı miktar geçiş sağlanarak ülkenin bu konuda önemli bir konum gerçekleştirdiğini söyledi.

 

Enerji Güvenliği; Enerji Boru Hatları Jeopolitiği, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Stratejik Planlama Uzmanı Melanie A. Kenderdine, toplantı sonunda, ”Askerlerin konuya ilgisi beni gerçekten etkiledi” diyordu.

 

Akdeniz ve Çevresi Enerji Kaynakları ve Güvenliği konusunda, çok renkli kişiliğiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Celal Şengör’ün yaptığı konuşma ilginçti. Türkiye için enerji bakımından ‘geleceğin güneş’ olduğunu söyledi. ”Siviller bu konularda bilim adamlarıyla, bilim adamları da askerlerle işbirliği yapmalılar” dedi.

 

Azerbaycan sabote etmek istese de Harp Akademileri’nin ‘Enerji Güvenliğinde Ortak Çözüm Arayışları’ sempozyumu baştan sona ilgi çekecek boyuttaydı.

 

Mehmet Ali  KIŞLALI

radikal.com.tr 01/05/2009

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR