Sevgili Dostlar,
Haziran ayını da dünyanın nereye gittiğini - ya da birileri tarafından götürülmeye çalışıldığını - biraz olsun anlayabilmek için deli danalar gibi koşturarak geçirdik. Peşinen itiraf etmeliyiz ki, haberler pek iyi sayılmaz. Ekonomik kriz ve ekolojik kriz bitmedi bir kere. Ay boyunca, ekonomide “ boy veren yeşil filizler ”den söz edilip iyimserlik aşılamaya çalışanlar boy verdiyse de, kazın ayağı öyle değildi …
ABD’de temiz enerji yasası Temsilciler Meclisi’nden öylesine sulandırılarak çıktı ki, buna ya “ sululuk ” denebilirdi ya da Prof. Krugman’ın deyişiyle “ hıyanet-i seyyare ”. Peru Kızılderilileri de tahta mızrakları ile hükümete isyan ettiler ve binyıllardır yaşadıkları yağmur ormanlarını şimdilik petrol, kereste ve maden şirketlerine peşkeş çektirmediler. Yağmur ormanlarının gezegenin sağlığı üzerindeki hayati rolü düşünüldüğünde sadece Peru’daki yerliler değil, hepimiz için olabilecek en iyi haberlerden biriydi bu. Ama, sevgililerin parmaklarında gene “kanlı elmaslar” görmemizin pek mümkün, Afrika’da vb. iç savaşlara hızla geri dönülmekte olması da sevincimizi yarım bırakan bir haber oldu. İran’da, Honduras’ta, Çin’de farklı ölçülerde olmakla birlikte demokrasi güçlerinin üstüne yüklenmeler de öyle... Gene de ay biterken, hepsinin düzeleceği umudunu taşıyorduk içimizde, bunu da belirtelim.
acikradyo.com.tr / 01 Temmuz 2009