Çin in yeşil enerjisi Sputnik etkisi yapacak …
Önümüzdeki 20 yıl içerisinde tarihçilerin geriye bakıp 2008 – 2009 yıllarını değerlendirdiklerinde bu döneme ait en önemli olayın, ekonomide yaşanan Büyük Durgunluk olduğu sonucuna varacaklarını ifade eden Friedman, bu görüşün ekonomik krizden çıkmayı başardığımız takdirde yerini, Kızıl Çin in, Yeşil Çin olma yolunda aldığı karara bırakacağını ileri sürdü.
Friedman ın 26 Eylül de " The New Sputnik " başlığı ile yayımlanan yazısında, Pekin in bu kararı almasının ardında kömüre ve petrole bağlı büyümeden kaynaklanan kirliliğin yarattığı ihtiyaç olduğu ifade edildi. Yazar, Çin de insanların artık “ nefes alamaz, yüzemez, su içemez, tarım ve balıkçılık yapamaz hale geldiklerini ” savundu.
Friedman, Çin in bu hamleyi yapmaması durumunda kendi büyümesinin aynı zamanda ölümünü de hazırlayabileceği tehlikesine işaret etti.
İhtiyaçların aslında yaratıcılığın anası olduğunu belirten Friedman, Çin in aldığı bu karar sonrası sadece dışarıya oyuncak satan bir ülke değil gelecekteki elektrik arabalarının, güneş panellerinin, güneş pillerinin ve enerji verimliliği sağlayan yazılımların ihracatçısı olacağının altın çizdi.
21. YÜZYILIN SPUTNİK İ
Friedman yazısında şöyle dedi : “ İnanıyorum ki, Çin in yeşil [enerji] kararı, Sovyetler Birliği tarafından 1957 yılında uzaya gönderilen ilk uydu olan Sputnik in, 21. yüzyıldaki dengidir. Sputnik ağzımızı açık bırakmış, Başkan Eisenhower ı ABD nin füze teknolojisinde geride kaldığına ikna etmiş ve Amerika yı, bilim, eğitim, altyapı ve daha sonra yan ürün olarak interneti de ortaya çıkaracak iletişim ağı alanlarında büyük yatırımlar yapmaya itmişti. ”
Çin in temiz teknoloji seçimi ile Sputnik in yeniden gökyüzüne fırlatıldığını söyleyen Friedman, ABD Kongre sinde hakim görüş olan bu ülkenin çevreyi kirletmede ABD yi geride bırakacağı tezinin de artık geçerliliğini yitirdiğini belirtti. Friedman, bunun aksine Çin in, ABD yi daha yeşil olma konusunda geride bırakmaya çalıştığını söyledi.
Yazar, her ne kadar yenilik konusunda hala ABD nin çok gerisinde olsa da Çin in düşük maliyetli güneş ve rüzgar enerjileriyle pil üretimine odaklanarak bu ürünler için dünyanın en büyük pazarını inşa ettiğini ifade etti.
HEPİMİZ KAZANABİLİRİZ
Yazısında Enerji Politikası Müsteşarı David Sandalow un görüşlerine de yer veren Friedman şöyle devam etti : " Sandalow şöyle diyor : Eğer onlar 21. yüzyılın teknolojilerine yatırım yapar da biz 20. yüzyılın teknolojilerine yatırım yaparsak, onlar kazanır. Eğer her ikimiz de birbirimize meydan okuyarak 21. yüzyılın teknolojilerine yatırım yaparsak, hep beraber kazanırız. Ne yazık ki, biz hala yarışa girmiş değiliz. Bu tıpkı Sputnik gökyüzüne fırlatıldığında onu kayan bir yıldız olarak görmemize benziyor. Politikacılarımızın çoğu stratejik bir karşılık vermek yerine, hala 1 Numara olduğumuza inanıyor. Ruhunu köhnemiş kömür ve petrol endüstrilerine satmış olan ABD Sanayi ve Ticaret Odası, nüfuzunu yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik edecek yasanın Kongre den geçmesini önlemek için kullanıyor. "
ÇİN ENERJİ DEVİ OLMAK İSTİYOR
Friedman, Çin in küresel ısınma ile ilgili tartışmalar üzerinde fazla zaman kaybetmediğini, bunun da 2050 yılında dünya nüfusuna eklenecek 2,5 milyar insanın yüksek oranda enerji tüketen yaşam standartlarına sahip olacağını bilmelerinden kaynaklandığını belirtti.
Çin in, enerji teknolojisini öne çıkacağı böyle bir dünyada büyük oyuncu olmayı planladığını da ileri süren Friedman yazısını şöyle sonlandırdı : " Plan B 4.0. adlı kitabın da yazarı olan çevrebilimci Lester Brown, ABD, yeni rüzgar enerjisi üretimi konusunda geçen üç sene boyunca dünyada liderlik rolünü oynadı dedi ve şöyle devam etti, Bu yılın sonu itibariyle, Çin yeni rüzgar enerjisi konusunda bizi öyle hızlı şekilde geçecek ki, nasıl geçtiğini göremeyeceğiz. Elbette, Çin ucuz ve kirli kömür kullanarak büyümeye ve aşırı heyecanlı çevrecileri tutuklamaya, odun ve mineraller için Afrika ormanlarını mahvetmeye devam edecek. Buna hiç şüphe yok. Ancak şüphe duyulmayan diğer bir şey daha var; Çin buna paralel olarak temiz enerji uygulamasına ve yeniliklere ağırlık veriyor. Bu günümüzün Sputnik i. Bunu ihmal etmek de bizim için tehlikeler taşıyor. "
www.ekoayrinti.com / 28.09.2009