İklim Konferansı’nda olacaklara dikkat …
Amaç bilimsellik değil, gelişmekte olan ülkelerin yükselmesini durdurmak.
7 - 18 Aralık tarihleri arasında Kopenhag’da 100 devlet ve hükümet başkanının katılımıyla 199 ülkenin buluşacağı dünya iklim konferansı basın kuruluşlarımızın ilgilenmemesi yüzünden kamuoyunca bilinmemektedir.
Bu konferansta Türkiye’yi Başbakan Erdoğan’la Çevre Bakanı Veysel Eroğlu temsil edecek. Amaç 1997 yılında imzalanan ve süresi 2012 yılında dolacak karbondioksit (CO2) miktarının atmosferde 370 ppm (milyonda bir) indirecek ‘Kyoto Protokolü’ yerine geçecek yeni bir anlaşmanın imzalanmasını sağlamaktır. Dünyadaki küresel ısınmanın, CO2 gazı miktarının atmosferde birikerek, sera etkisi yapmasıyla dünyada sıcaklığın 2-6 derece arttığı teorisinden kaynaklanmaktadır. Dünyada bilim adamlarının % 97’si bu teoriyi kabul etmekte ise de % 3’ü buna inanmamaktadır.
Ben de bu inanmayanlardanım. Çünkü, dünya 28.000 yılda bir ısınıp soğumakta, buzul çağları yaşamakta veya ısınmaktadır. Dünyanın eliptik yörüngesi değişmekte; dünyaya gelen ısı artıp azalmaktadır. Kaldı ki, güneşteki patlamalar fazla ısınmaya sebep olmaktadır. Konuyu kurcalayanlar daha çok hukukçu, politikacı, işadamı gibi kimselerdir. Artık Batı ve Doğu’da bu teoriye inanmayanların sayısı % 50’ye doğru tırmanmaktadır.
Çünkü estirilmek istenen, dünya yok oluyor, herkes elinden geleni yapsın havasıdır. Nitekim, ABD 2020 yılında emisyon miktarını % 17, Çin % 30, AB % 30 oranında azaltmaya söz vermişlerdir.
Atmosfere en çok CO2 salan ülkeler bu ülkeler olup, demir-çelik, çimento, otomotiv, kimya gibi kirli teknolojileri kalkınan ülkelere çıkarıp, kendileri elektrikli otomobil, rüzgâr ve güneş gibi yeşil enerjiye geçmeyi planlamaktadırlar. Amaç eskiyen Batı’nın, yükselen Çin, Hindistan, Türkiye, Meksika ve Brezilya gibi ülkelerin kalkınmalarını kıskanarak, bu devletlerin kalkınmalarını yavaşlatmaktır.
Bu anlaşmayla örneğin siz kömürle çalışan bir elektrik santralı kurmak yerine GSMH’nizin % 1’ini (Türkiye’nin yılda 7 milyar doları) mevcut santrallarınızı yeşil santrallara çevireceksiniz. Bu para nerede ? Dünya için gerekli paranın 1 trilyon dolar olduğu hesaplanmaktadır. Böylece bu parayı bir yolla gelişmekte olan ülkelerden almak istemektedirler. ABD Başkanı Obama’nın yeşil teknolojiler söyleminin anlamı budur.
Vaziyeti çakan Çin, Hindistan gibi ülkeler, rüzgâr türbinlerini, güneş panellerini üreterek Batılılara rest çekmişler ve onların tesislerini yapmayı önermektedirler. Kaldı ki yeşil enerji denilen rüzgâr, güneş enerjileri teknolojileri henüz emekleme dönemindedir. Ayrıca ‘karbon kotası’ icat ederek petrol, kömür üreten S. Arabistan, Avustralya gibi ülkelerden ton CO2 başına 20 dolar ücret alacaklardır. Tam fırıldak !...
Sonuçta bu konferanstan bir şey çıkacak olmayıp, çevreciler ve politikacılar şov yapacaklardır.
Aslan ÖZMEN - Y. Mühendis
www.hurriyet.com.tr / 08.12.2009