%100 Ekolojik Pazar

Amaçlar

Ekolojik sertifikalı ürünlerin üreticiden her kesimden tüketiciye en kısa, ucuz yoldan ve uygun koşullarda, güvenli bir sistem dahilinde ulaşmasına olanak sağlamak.

 

-Ekolojik sertifikalı ürünlerin üreticiden her kesimden tüketiciye en kısa, ucuz yoldan ve uygun koşullarda, güvenli bir sistem dahilinde ulaşmasına olanak sağlamak.

-Ekolojik ürün bilgisinin yaygınlaştırılması, tüketici eğitimi ve talep oluşturulması.

-Denetimli, güvenilir, belgeli, sağlıklı ürünler sunarak halk sağlığına katkıda bulunmak.

-Ekolojik tarıma geçen çiftçilere pazar desteği sağlarken yeni    üreticilerin / yatırımcının teşvik edilmesi yolu ile sektörün gelişimine katkıda bulunmak.

-Sosyal ve ekonomik  takas modeli olan halk pazarlarının geliştirilmesi.

-Su ve toprak kalitesi ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak.

 

Neden halk pazarı modeli ?

Doğrudan veya en kısa yoldan üreticiden tüketiciye sadece ürün değil, güvenilir bilgi sağlar.

 

-Doğrudan veya en kısa yoldan üreticiden tüketiciye sadece ürün değil, güvenilir bilgi sağlar.

-Adil ticaret yolunu açar.

-Belge ve sertifikanın ötesinde güvence verir.

-Kültürel değiş - tokuş, kırsal kültürü korur, yerel farklılıkları birer değer olarak yaşatır.

-Yöresini, üreticisini bilerek alış – veriş imkanı.

-Biyolojik çeşitliliği koruyarak yerel tür, çeşit ve lezzetlerin pazar şansı bulmasını sağlar. Ticari değerin karşısına ( görüntü ve nakliyeye dayanıklılık gibi ) sosyal, kültürel, ekolojik değerleri koyar.

-Üreticiler arası bilgi akışı sağlayarak bilginin serbest dolaşımına katkı sağlar.

-Üreticinin talep tespiti yapmasına katkı verir.

-Dokunarak, seçerek ve tadarak alışveriş; bu bizim kültürümüz.

-Hazır paketli ürünler çifte ambalaj getirir. Ekoloji tarlada bitmez.

-Tüketicinin daha taze ürünlere ulaşımı sağlar.

-Özellikle büyük alıcılara yönelik, çeşit ve ticari değer olarak tatminkar ve düzenli ürün sağlayamayacak küçük ve orta ölçekli üreticiler için çok önemli bir geçim kapısıdır.

Kaynak : www.bugday.org / Ocak 2010

-.-

Organik Tarım nedir ?

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, biyolojik zararlı kontrolünü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamak için mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre ve pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir.

 

Organik tarım toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere yol açan girdilerin kullanımına karşı ekolojik süreç, biyoçeşitlilik ve bölgesel koşullara adapte olmuş döngüye dayanmaktadır. Organik tarımın hedefi gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır.

 

Nitelikleri

Bu yöntemde kimyasal gübre, ilaçlama, hormon gibi dış etkenler kullanılmaz. Tamamen atalarımızın doğal üretim yöntemlerinin günümüz agronomik bilgiler ışığında yapılmasıdır. Ekolojik (organik) üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler. "Ekolojik tarım" ismi üzerinde önemli anlaşmazlıklar vardır. Bu yöntem ile üretilen ürünlerin ekolojik kelimesi ile bir bağı olmaması sebebiyle "Organik tarım" daha doğru bir isim olarak kabul edilmektedir.

tr.wikipedia.org/wiki 7 Ocak 2010

----

Logoya dikkat !

Ekolojik (organik) ürünlerde, yetkili firmalar tarafından verilen sertifika ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın ekolojik ürün logosunu arayınız. Logo, insan ve doğa sağlığını olumsuz etkileyecek girdi ya da tekniklerin kullanılmadığını garanti eder. "Doğal", "Hormonsuz", "Hakiki", "Köy ürünü", "Saf", gibi tanımlamalar tüketiciye ürün hakkında hiçbir garanti vermez!

 

Kırsal Refah

Ekolojik üretim, yaşamsal ihtiyaçlarımıza, kırsaldaki köklerin devamlılığına, kırsal refaha ve kırsaldaki istihdama destek olur.

 

Doğanın Korunması

Ekolojik tarım, yaban hayatı ve doğal kaynakların sürekliliğini destekler ve aynı şekilde onlardan destek alır. Bu nedenle yabani türler, sağlıklı bir ekosistemin göstergesidir.

 

Yerellik

Tarımsal çeşitlilikle zenginleşen geleneksel üretimlerin de sergilendiği bir mekân olan pazaryeri, yerel üretimi destekleyerek zaman içinde daha çok yöresel ürüne yer verecek.

 

Sağlık ve Lezzet Güvencesi

Ekolojik ürünlerle sağlıklı beslenme, anne karnından başlayarak tüm yaşam boyunca devam eden; beden, ruh ve zihin sağlığı için vazgeçilmez bir seçimdir. Doğal süresinde olgunlaşan ekolojik ürünler, hem daha lezzetli olur, hem de sağlık açısından en uygun nitelikleri taşır.

 

Ekolojik Ürün Her Yerde

%100 Ekolojik Halk Pazarı nın genişlettiği ekolojik üretim hacmi sayesinde süpermarketlerden, doğal ürün dükkânlarına kadar birçok satış noktasında, daha bol ve çeşitli ekolojik (organik) ürün yer alabilecek.

 

Ekolojik ürün Nedir ?

Ekolojik (organik) ürün, insan ihtiyaçlarını karşılamak için, doğaya ve insana zarar vermeden üretilerek sertifikalandırılan tarımsal ürün ile bunlardan elde edilen katmadeğerli üründür.

 

Ekolojik Pazar mı ? Nasıl ?

Türkiye de ekolojik ürün üretim ve kullanımını adil, sürdürülebilir ve güvenilir bir alışveriş modeli aracılığıyla yaygınlaştırmak amacıyla ilki Şişli Belediyesi ortaklığı ile kurulan %100 Ekolojik Pazarlar ın sayısı Samsun ve Kartal pazarlarıyla üçe çıktı.

 

Önce inanamadılar, gerçekçi bulmadılar, ”Ateşten gömlek giymek bu” dediler, heyecanlandılar, umutlandılar, sorguladılar. Ama 16 Haziran 2006’da bir kısmı yola çıktı, %100 Ekolojik Pazar Projesi sahibi Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği çalışanları onları bekliyordu; güzergâh tarifi, yer gösterimi ve denetimler için. Tüm tezgâhlar yerleştirilmiş, mavi örtüler serilmişti. Dr. Ali Kamışlı Eskişehir’ den aracına yüklediği ve o dönem arazisinde yetişmiş olan 150 bağ taze sarımsak ile geldi. Kazanmaya mı geldi ? Evet ama para değil, ekolojik tarımı ve ürünlerini kentli kullanıcıya kazandırmaya geldi.

 

O gün Ali Bey tüm sarımsaklarını sattı, o gün ekolojik tarım sektörü için bir dönüm noktası oldu. Bir ay sonra ince kabuklu yerli domatesleri ile tekrar geldi, marketlere girme şansı olmayan çatlaklı, nakliyeye gelmeyen bu domatesler nerdeyse pazara inmeden, verilen siparişlerle bitti. Yanlış anlaşılmasın, o gün pazardaki ürünlerin  yarısı tezgâhlarda kaldı ve bu bütün bir yaz devam etti. Ama o gün cesur ve kararlı bir grup tarafından gelecek için, insan için, toprak için, hayat için, sürdürülebilir, doğa ile uyumlu ve kaliteli bir yaşam için önemli bir tohum atıldı.

 

Aradan üç yıl geçti, %100 Ekolojik Pazarda bir çok üretici tarafından kilosu 4 liradan satışa sunulan 1 tonun üstünde ince kabuklu yerli domates, kilosu 1,5 – 2,5 liradan sunulan diğer ekolojik domateslere göre çok daha önce bitiyor. Ama pazara gelip bitmeyen bazı ürünler de Ankara Çankaya’ya taşınıyor artık. 2009’da katılımcıların tezgâh kurma belgesi almasıyla pazar kalıcılık kazandı.

 

Pazara kimler geliyor ? 

Pazar müdavimleri orta ve yüksek gelirli, eğitim ve kültür seviyesi yüksek, sağlıklı yaşam ve ekoloji bilinci olan duyarlı ve seçici kişilerden oluşuyor. Katılımcı profili üretici ağırlıklı olan pazarda bugün de üretici sayısı, temsilci sayısının 2,4 katı.

 

Pazar sadece buraya gelenlerin değil, aynı zamanda İstanbul’un değişik noktalarına ürün pazarlayan firmaların da tedarik kanalı oluyor. Böylece çok daha fazla insanın ekolojik ürünlere ulaşmasına katkıda bulunuyor.

 

Türkiye’de ekolojik ürün üretim ve kullanımını adil, sürdürülebilir ve güvenilir bir alışveriş modeli aracılığıyla yaygınlaştırmak amacıyla ilki Şişli Belediyesi ortaklığı ile kurulan %100 Ekolojik Pazarın ardından diğerleri geldi. 2008’de Antalya ve Samsun pazarları açıldı.

 

Bugünlerde Antalya pazarının ise Muratpaşa ilçesine taşınması planlanırken, İstanbul un ikinci pazari da 20 Aralık tan itibaren pazar günleri Kartal da açılıyor.

 

Samsun pazarı da Gazi Belediyesi’nden Atakum Belediyesi’ne taşındı ve 2,5 ay önce yeni yerinde Buğday Derneği denetiminde ve %100 Ekolojik Pazar standartlarıyla hizmete başladı. Samsun’da bine yakın üretici organik tarıma geçti.

 

100 Ekolojik Pazar’ı n ardından Bursa Nilüfer ve Ankara Çankaya Belediyeleri de kendi organik pazarlarını açtı. Pazarın ikinci yılında Dr. Ali Kamışlı, Eskişehir’de  “ Bir zamanlar komşulara, Eskişehirli’ye ekolojik ürünü anlatmaya çalışırken, şimdi aranır olduk ” diyerek projenin nasıl bir zincirleme etki yarattığını gözler önüne seriyor.

 

Kirazlı köyünde, ekolojik ürün üreticisi Gürsel Tonbul’un da desteği ile üreticiler organik tarıma geçiyor, ayrıca bu ürünlerin satışı için köy pazarı kuruluyor. Fethiye’de üreticiler organik  ürünleriyle çiftçi pazarına iniyor.

 

Doğal Ürün Ne Demek ?

Ekolojik pazarda satılan ürünlerin tümü ekolojik sertifikalı. Bu nedenle “doğal”, “naturel”, “bio”, “köy ürünü”, “saf” gibi yoruma açık, herhangi bir yasal dayanağı ve standardı olmayan, kullanıcıyı yanıltan ifadeler taşıyan ürünlerle karıştırılmaması gerekiyor.

 

Beylikdüzü %100 Ekolojik Pazar 3 Şubat’ta Açılıyor

Buğday Derneği’nin yerel belediyeler işbirliğiyle düzenlediği İstanbul’un üçüncü %100 Ekolojik Pazar’ı 3 Şubat’ta Beylikdüzü’nde açılıyor.

 

Beylükdüzü %100 Ekolojik Pazarı, Beylikdüzü kapalı pazar yerinde, Çarşamba günleri düzenlenecek. 3 Şubat’ta konserli ve şesnlikli bir açılış yapılacak. Buğday Derneği, %100 Ekolojik pazarların sağlıklı bir şekilde, tüm paydaşların ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak çoğalması için İstanbul dışındaki yerel belediyelerle de görüşmeler yapmaya devam ediyor.

Kaynak : www.bugday.org / Ocak 2010

-.-

www.temizenerjidostlari.com

www.normenerji.com.tr

www.solar-akademi.com

www.gunes-santral.com

www.solar-pazar.com

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR