Elektrik Alım Fiyatındaki Belirsizlik Nedeniyle Türkiye de Biyokütle Enerjisinde Bir Santral Kurulamadı …
Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Salahattin Baysal, Türkiye de bin megavata yakın rüzgar enerjisi bulunduğunu belirterek," Sayısız hidrolojik proje inşa halinde. Henüz biyokütle enerjisinde bir santral kurulmuş değil. Sebebi elektrik alım fiyatındaki belirsizlik ve yetersizliktir. Bu tür artık materyallerin değerlendirilip ülke ekonomisine kazandırılması, enerjiye dönüştürülmesi ormanlarımız için önemlidir. " dedi.
Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü nün düzenlemiş olduğu “ Orman Biyokütlesi ve Biyoenerji Çalıştayı " için geldiği Kastamonu da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Baysal, Dünyada enerji ihtiyacının sürekli arttığına, fosil yakıt olarak bilinen petrol gibi enerji kaynaklarının dünyayı kirlettiğine ve kendi kendini temizleme imkanı olmadığına dikkat çekti. Baysal, " Enerji ihtiyacı sürekli artıyor. Artık fosil yakıtların dünyayı kirletmesi ve kendi kendisini temizlemesi de mümkün olmuyor. Onun yerine yenilenebilir temiz ve yerli enerjilerin kullanılması gerekiyor. Elektrik enerjimizin yüzde 60 ı doğalgazdan elde ediliyor ve buna büyük oranda döviz ödenmektedir. Bu nenle döviz ödenmeyen uzun sürede dışa bağımlılığı azaltan enerjilere önem vermek mecburiyetindeyiz. Bu çerçeve içinde özellikle akarsularımız, sonra rüzgar potansiyeli, güneş ve jeotermal enerjilerimizin potansiyelleri dikkate alınmalıdır. Bunların arasında elektrik üretiminde kullanılmayan odunsu biyokütle dediğimiz kaynaklar değerlendirilmelidir. " diye konuştu.
Yenilebilir enerji üretiminde teşvik verilmesi gerektiği görüşünü savunan Baysal, " Bunun için en önemli şart yenilenebilir enerji ve buralardan üretilen elektrikle birlikte bir teşviğin verilmesi gerekir. Şu anda bu teşvik yeterli değil. Şu anki yasalarda 5 ila 5,5 cent arasında alım garantisi var. Bu alım garantisiyle orman veya tarımsal atıkları kurduğunuz santrallere getirmeniz bile mümkün değildir. Son 9-10 yılda ülkemizde arzu edilen gelişme olmamakla birlikte bin megavata yakın rüzgar enerjisi var. Sayısız hidrolojik proje inşa halinde. Henüz biyokütle enerjisinde bir santral kurulmuş değil. Sebebi elektrik alım fiyatındaki belirsizlik ve yetersizliktir. Bu tür artık materyallerin değerlendirilip ülke ekonomisine kazandırılması, enerjiye dönüştürülmesi ormanlarımız için önemlidir. Ormanlarımız büyük ölçüde tahrip olmakta, bakımsızlıktan dolayı böcek üremesi nedeniyle zayıflamaktadır. Ülkemizin tamamı birinci derece orman yangınlarına tabii bir durumdadır. Orman yangınlarını dünyanın bütün uçakları sizin olsa söndürmeniz mümkün olmaz. Ama ülkemizin her kaynağını kullanıp değerlendirmeliyiz " dedi.
Konuyla ilgili TBMM de eski ve yeni enerji bakanları ile enerji komisyonları başkanlarının hazırladığı kanun tasarısı olduğunu ifade eden Baysal, muhalefetin de desteğiyle meclis gündemine geldiğini belirterek, " Düzgün bir kanundu. Ama Haziran ayından itibaren Meclis te bekliyor. Bizim inancımız odur ki bu kanun tasarısı yürürlüğe girdiği taktirde ülkemizin diğer yerli enerji kaynakları da biyoenerji kaynakları da harekete geçmiş olacaktır. " şeklinde konuştu.
Kastamonu ormanlarından çıkacak odun ve ağaç artıklarından bir yıllık elektrik ihtiyacının karşılanabileceğini vurgulan Baysal, " Biz çok ciddi fizibilite yapmadık ama Orman Bölge Müdürlüğü verilerine göre anladık ki değerlendirmelere göre bir milyon 200 bin ster civarında bir malzeme var. Bundan 40 megavat kurulu güçte elektrik üretmek mümkün. Buda 100 megavatlık hidrolik santrale, 150-200 megavatlık rüzgar santraline ve 300 megavatlık güneş santraline eşit demektir. Bu küçümsenecek bir rakam değildir. 40 megavatlık biyokütle santralinden yılda 300 milyon kilovat saat enerji üretmek mümkündür. Bu Kastamonu bölgesinin tüm elektriğine yeterde artır bile. " dedi ...