Cimbom ve Arsenal’den sonra şimdi de Araplar’ı ısıtacak

Arsenal’dan Galatasaray’ın Seyrantepe Stadı’na kadar birçok yapıya ısıtma kazanı kuran Erensan Ortadoğu pazarına yöneldi. Erensan bölgeye kuracağı tesisle Türk dizilerinin yarattığı rüzgarı fırsata çevirme hedefinde.

 

Sektör ne zaman gelişmeye başladı ?

1990’lı yılların başında hava kirliliği nedeniyle yapılan doğalgaz anlaşması sektörün dönüm noktası. Türkiye’de yakın politikası 5 yılda bir değişmiş. Bu andan itibaren kazan teknolojileri de değişmye başladı. Verim için teknolojiler gelişti, Erensan da bu firmaların arasında yer aldı. Amaç ne kadar az yakıt tüketilirse o kadar az dışarıya para verirsiniz ve havayı az kirletirsiniz. Isınma amaçlı ve sanayi için kullanılmaya başlayan doğalgazda bugün kantarın topuzu biraz kaçtı. Türkiye’deki bütün termik santraller baktılar ki, doğalgaz en kolay hepsi doğalaza dönüştü. Elektriğin yarısından fazlası doğalgazla çalışan termik santrallerden üretilen elektrik enerjisini kullanıyor. Enerji ihtiyacı artıyor. Eğer politikaları doğru oturtmazsanız, ileride ki ihtiyacı karşılamazsınız. Dışa bağımlı olduk, Türkiye kazandığı parayı enerji almak için dışarıya harcayacak.

 

Türkiye ne yapsın peki ?

Yüksek verimli cihazlar kullanılacak. Toplu ısıtma ülke politikası olmalı. ENERJİ ALTERNATİFLERİ var güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi ancak bunlar genel çözüm yaratamıyor. Nükleer bunun çözümü. 465 tane nükleer santral var, ABD’de Fransa da öyle. Bize siz santral kurmayın doğalgazı alın, en pahalı şekilde elektrik faturası ödeyin. Dışarıya bağımlı olun demek bu. Elektrik ihtiyacını çeşitlendirmek gerekiyor. Hidroelektrik santrali, termik santral, nükleer santral hepsini kullanmanız lazım. Türkiye’de bir de 250 yıl stoğu olan kömürü var. Bunu rafine de kükürt ve külü atıp karbonu kullanarak evlerde değil ama sanayide kullanılabilir. Bu teknoloji kullanılmaya başladı. Bu arada rüzgardan da güneşten de gereken yerlerde yararlanılsın. Yıllık ısınmaya harcanan 17 milyar dolar. Buradaki yüzde 30’luk bir tasarruf çok önemli.

 

Elektrik ve benzin fiyatı inmesin

Türkiye’de tasarruf bilinci henüz gelişmedi. Elektrik fiyatlarını düşürürseniz kimse tasarruf etmez. Daha çok yakar, nasıl olsa ucuzladı diye. Benzin fiyatını ciddi oranda indirin; otomobil satışları artar, kimse tasarruf yapayım demez. Nasılsa ucuz diye araba kullanmazken kullanmaya başlar. Bilinç oluşuncaya kadar indirim yapılmamalı bence. Hava soğuduğunda ağır kış geçirdiğimizde kimi insanlar evlerine ısı yalıtımı yaptırmayı düşünmez hemen yakıt fiyatlarını düşürsünler diyor. Oysa yakıtı yüksek paralar karşılığında yurtdışından alıyoruz. www.stargazete.com / ekonomi / 05.09.2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR