Benzin fiyatları yükseldikçe elektrikli araçlara ilgi artacak

Deloitte tarafından yapılan araştırma, benzin fiyatları yükseldikçe, elektrikli araçlara ilginin arttığını, ancak tüketicilerin çoğunluğunun henüz elektrikli araç satın almaya hazır olmadığını ortaya koydu.

 

Deloitte, Avrupalı tüketicinin elektrikli araçlara yaklaşımını öğrenmek için 7 ülkede kapsamlı bir araştırma yaptı. Deloitte’un, Küresel Üretim Sektörü Grubu tarafından 7 Avrupa ülkesinde yürüttüğü araştırmaya göre, benzin fiyatları yükseldikçe tüketicinin elektrikli araçlara ilgisi artıyor. Ancak bu araçların satılabilmesi için tüketicinin performans kriterlerini karşılamaları ve fiyatlarının da çok yüksek olmaması gerekiyor.

 

Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Türkiye ve İngiltere’de gerçekleştirilen ve 4 bin 760 kişinin katıldığı çalışmada katılımcıların yüzde 69’u elektrikli araç satın almak veya kiralamakla ilgilenebileceklerini söyledi.

 

Bu kararı elektrikli araçlarla ilgili belirli performans kriterleri, benzin fiyatları ve içten yanmalı motorlardaki gelişmeler belirleyecek. Örneğin, içten yanmalı motorlar 100 kilometrede sadece 3 litre benzin yakacak verimliliğe ulaştıkları takdirde, elektrikli araçlarla ilgileneceğini söyleyenlerin oranı düşüyor.

 

Çalışmaya katılan tüketicilerin sadece küçük bir bölümü hafta içi günlük olarak ortalama 80 kilometre üzerinde yol yapmakta olmalarına rağmen, katılımcıların yüzde 74’ü satın almayı göz önünde bulundurmak için elektrikli araçların yeniden şarj ihtiyacı duymadan 480 kilometre yol yapabilecek hale gelmesini bekliyor. Yüzde 67’si ise pillerin en fazla iki saat içinde tamamen tekrar şarj olmasını tercih ediyor.

 

Araştırmaya göre, bu araçların satın alınmasında önemli bir başka etken de fiyatlandırma olacak. Katılımcıların yüzde 57’si elektrikli araç satın almak için, içten yanmalı motorla çalışan araçlara oranla, herhangi bir fiyat farkı ödemeye istekli görülmüyor. Bu noktada, hükümetlerin sağlayacağı teşvikler ve vergi indirimleri elektrikli araç sektörünün gelişmesi açısından önem kazanıyor.

 

ELEKTRİKLİ ARAÇ ALACAK "POTANSİYEL ÖNCÜLER

Yapılan araştırmaya katılanların sadece yüzde 16’sı kendilerini elektrikli araç satın almak konusunda "potansiyel öncüler" olarak değerlendirirken bu kesim genellikle 18-34 yaş arasında, çevre sorunlarına karşı son derece duyarlı ve teknolojiyi takip eden tüketicilerden oluşuyor.

 

Araştırmaya göre bu kesim elektrikli araçları havalı, kullanışlı, güvenli, tarz sahibi ve fiyat - performans oranı açısından iyi olarak görürken hükümetlerin sağlayacağı teşviklerin yanı sıra sürüş mesafesi ve şarj etme maliyetleri gibi kriterlere de duyarlı oldukları ortaya çıkıyor. Avrupalı tüketicilerin yüzde 80’inden fazlası, araçların şarj özelliklerinin alım kararlarında çok etkili olduğunu ifade ediyor.

 

Deloitte’un daha önce yayımladığı "Yeni bir çağ... 2020’ye doğru hızlanmak - Dönüşmüş bir otomotiv endüstrisi" başlıklı raporunda 2020 itibarı ile elektrikli araçların ve diğer çevre dostu otomobillerin gelişmiş ülkelerdeki otomobil satışlarının üçte birini, gelişmekte olan ülkelerin kentsel bölgelerdeki satışlarının da beşte birine yakınını oluşturacağı tahmini yer aldı.

 

Ancak bu pazarın büyümesi her ülkede hükümetlerin uygulayacağı politikalarla yakından bağlantılı görülüyor. Karbon salımının azaltılması konusuna ne kadar önem verildiği ve enerji politikaları gibi birçok etken belirleyici olacak.

 

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN KULLANILABİLMESİ İÇİN PEK ÇOK UNSUR GEREKİYOR

Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Güneş Süsler, çalışmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti: "Çevre dostu elektrikli otomobillerin tüketici tarafından yaygın bir şekilde kullanılabilmesi için pek çok unsurun bir arada bulunması gerekiyor. Bir yandan tüketicinin bakışının değişmesi, bir yandan da bu araçların performanslarının güçlendirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Diğer yandan, Avrupalı tüketiciler, elektrikli araçlara (içten yanmalı motorlu araçlara göre) ciddi bir fiyat farkı ödemeyi düşünmüyor. Hükümetlerin sağlayacağı vergi indirimleri, muafiyetler, ödeme desteği vb. teşviklerle bu araçların fiyatlarının olabildiğince düşük tutulması önem taşıyor.

 

Dolayısıyla bu alanda otomotiv sektörüne de hükümetlere de düşen görevler var. Ancak şu anda piyasada olan elektrikli araçlar sürüş mesafesi, şarj süresi ve fiyatları açısından değerlendirildiğinde elektrikli araçları satın almayı göz önünde bulunduracak kesimin beklentilerini tam olarak karşılayamıyor. Türkiye’yi de kapsayan bu raporun, ülkemizdeki otomotiv sektörüne son derece yararlı olacağına ve karar süreçlerine katkıda bulunacağına inanıyorum."

http://ekonomi.milliyet.com.tr

09.03.2011

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR