Frankfurt’u ‘Yeniden Doğanlar’ basacak

Kapılarını 13 Eylül’de öncelikle basına açacak olan Frankfurt Otomobil Fuarı, bir yandan yakın gelecekte piyasaya çıkacak yeniliklere, diğer yandan da bazı efsanelerin yeniden doğacağını müjdeleyen konseptlere ev sahipliği yapacak.

 

Otomobil dünyasının en önemli buluşmalarından biri olan ve iki yılda bir Paris ile dönüşümlü düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı, 15-25 Eylül arasında kapılarını açmaya hazırlanıyor. 13 Eylül’de basın günüyle başlayacak fuar, bu yıl 64. kez düzenlenecek.

 

Hayli geniş bir alanda kurulan Frankfurt Fuarı, bu yıl “Gelecek standart olacak” diye tercüme edilebilen bir slogana sahip. Bunun nedeniyse, fuarda sergilenecek bir çok yeniliğin, fuarla birlikte ya da hemen sonrasında piyasaya sunulacak olması.

 

Ancak yine aynı fuarda gösterilecek bazı konseptler, burada alacakları tepkilere bağlı olarak “istenirse, talep gelirse” üretilecek modellerin sadece ipuçlarını verecek. Üstelik bunların bir bölümü, bazı “efsane” modellerin yeniden doğuşu anlamına gelecek.

 

Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) tarafından düzenlenen fuar, natif enerji sistemlerinin yanında tüketimi azaltılmış klasik dizel ve benzinli motorların adeta yarışacağı bir platform olacak. Hele de ev sahibi markalar açısından.

 

Nitekim BMW ve Audi, “elektriklenen” rekabetin ipuçlarını verdi bile. BMW “i” adını verdiği elektrikli araç markasının yeni ürünlerini, Audi ise tamamen elektrikli olarak yeniden dünyaya gelmeyi bekleyen A2’nin konsept halini sergileyecek. Ayrıca BMW, Mercedes ve Audi’nin hibrid seferberliği de görülmeye değer.

 

Modern bir yorum

Hafta içi 13, hafta sonu 15 euro’ya girilebilen fuarda VW’nin yeniden üretmeyi planladığı “Bulli”nin üretime hazır versiyonunu görmeyi bekleyen meraklı gözler, başka sürprizlerle karşılaşacak gibi.

Fransız Citroen, “Tubik” adını verdiği konseptiyle minivan tanımına yenilikler getireceğini iddia ederken, aslında markanın geçmişinde yer alan ve bugün bile sevilen “Type H” modelinin yeniden doğacağının ipuçlarını verecek.

 

Ön tasarımı eski Type H’den esintiler taşıyan Tubik, eski modelin aksine aşırı lüks ve konforlu bir iç mekana sahip.  Gece klübü ortamı yaratan ışıklandırma, yarım daire şeklinde büyük TV ekranı, hatırı sayılır müzik sistemi, deri ağırlıklı iç döşemeler ve dahası... Üstelik dört tekerlekten çekişli, hibrid teknolojili ve hirdolik süspansiyonlu.

 

Bir adım da Ford’dan

Benzer bir adımı, Ford da atmaya hazırlanıyor. Nitekim fuarda sergilenecek “Evos” konseptinin, markanın yeni tasarım dilinin tanıtımı olduğu söylense de, herkes bu konseptin efsane Ford Capri’ye dönüşeceği konusunda fikir birliği yapıyor.

 

1969-86 yılları arasında üretilen Capri, Ford’un Mustang’ten sonra hayranlık duyulan ikinci sportif otomobiliydi. Bugün bile hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip olan Capri’nin, 1986’dan bu yana bir kaç kez geri döneceği söylentisi çıkmış, ancak bunların hiçbiri doğruyu yansıtmamıştı. Şimdilerde bu söylenti, artık resmi ağızlardan da telaffuz edilir oldu. Nitekim Ford, Evos’un yakın bir gelecekte seri üretime gireceğini söylüyor. Martı kanat benzeri kapıları, elektronik ağırlıklı bir iç mekanı, 2.0 lt benzinli ve bir de elektrik motoru bulunan hibrid teknolojiye sahip otomobil, 0-100 km/s hızlanmasını 6 sn civarında tamamlayabiliyormuş. (Levent Köprülü)

http://otomobil.milliyet.com.tr

04.09.2011

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR