Türkiye 2012 Enerji Tahmini: Denenmiş ve Hatalı Bir Yolda İlerleniliyor
Ankara Makine Mühendisleri Odası üyesi, enerji analisti ve danışman Haluk Direskeneli’nin hazırladığı Eurasia Review’de çıkan 2012 için olan rapor hiç de iç açıcı değil.
Direskeneli’ye göre ALTERNATİF yakıtlarla yatırımcıların çok da ilgilenmemesi ve fosil yakıtlar için diğer ülkelere bağımlı olunması Türkiye’yi maddi açıdan oldukça derinden etkileyecek.
Türkiye’nin komşularından tedarik edilen yakıtın geleceği belli değil
Direskeneli’ye göre Türkiye’nin hidrokarbon bakımından zengin olan komşularına bağımlılığı bütçesini oldukça kötü etkileyecek. İran muhtemelen kendi ihtiyaçlarından dolayı bir aylığına Türkiye’ye sağladığı doğal gazı kesecek, bu da Rusya’nın bu bir ay boyunca tedarik ettiği doğal gazı ve fiyatını arttırmasına neden olacak. Türkiye’nin Rus doğal gaz hattı Gazprom ile olan antlaşması 2011 sonunda bitiyor ve Türkiye’nin bu sonunda yakıt için ne yapacağı belli değil.
Rusya’nın ticari maddi destek sağlamaması Rus devlet enerji kuruluşu ROSATOM’un büyük pay sahibi olacağı ve işleteceği Akkuya’da şiddetle karşı çıkılan nükleer enerji santralini daha da askıya alacak. Direskeenli’ye gore santrale maddi destek sağlanmaması göz önünde bulundurulsa projenin ilerlemesi şu an sadece siyasete bağlı.
Bu arada Fransız ulusal elektrik ve gaz şirketleri de Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde başka bir nükleer enerji santrali kurmak için antlaşma sağlama aşamasında. Direskeneli Türkiye ve Fransa arasındaki diplomatik ilişkilerin kötüleşmesinin bu planları da durdurabileceğini belirtiyor.
Ülke içi cephe: Kirli ve gittikçe kirleniyor
Direskeneli Türkiye’nin Marmara Denizi’nin doğusunda kendisine ait bir doğal gaz kaynağına dair planlarının suya düştüğünü söylüyor. Ayrıca Kuzey Kıbrıs’taki çalışmalarda da beklenen doğal gaz kaynakları ortaya çıkmadı ve beklenen kadar büyük başka bir kaynağın bulunması da mümkün gözükmüyor.
Kendine ait hidrokarbonu olmasa da Türkiye fosil yakıta bağlı bir enerji altyapısı oluşturmakta kararlı görünüyor. Direskeneli’nin belirttiği şu an yapım aşamasında olan ya da finansman bekleyen birçok yeni enerji santralinin çoğu fosil yakıtlı.
Şu an sadece yatırım belirleyen 450 MW’lik bir santral verimliliğin arttırılması için kombine çevrim santrali şeklinde dizayn edilmiş; diğerleri eski verimsiz dizaynları kullanmakta. Nüfusu direkt etkileyecek çevreyi kirleten santrallerin inşa edilmesine karşı çıkılmakta. Direskeneli, 10.000 kişinin böyle bir santralin kurulmasına karşı protesto ettiği Gerze’deki durumu “kontrol dışı” olarak adlandırıyor.
Direskeneli’ye göre hükümet geri kalan termal santrallerin özelleştirilmesi çalışmalarını 2012’de sürdürecek; ancak küresel ekonomik kriz birçok yatırımcının iştahını kapattı. Maalesef bu ülkenin yükselen rüzgar ve güneş sanayisini kötü etkileyecek. Ülke içi ve dışında yatırım olmadan bu iki sektör kar yapmalarını sağlayacak üretim ve dağıtımı gerçekleştiremeyecek.
www.limitsizenerji.com
29.12.2011