Belçika ve Almanya Elektrik Şebekeleri Nükleer Enerji Olmadan da Kesintisiz Çalışıyor

 

Almanya ve Belçika`da bu hafta boyunca görülen dondurucu soğuklar iki ülkenin elektrik şebekeleri ve sistemleri için adeta bir test niteliğinde idi. Nükleer santrallerinin çoğunu kapatan iki ülke de bu zorlu dönemi herhangi bir kesinti yaşamadan atlattı.

 

Bilindiği gibi Belçika bu yaz Doel 3 ve Tihange 2 nükleer santrallerini bazı çatlakların oluştuğunun anlaşılmasının ardından devre dışı bırakarak 2,000 MW`lık elektrik üretim kapasitesinden vazgeçmişti. Bu kapasite azalmasına rağmen kışın elektrik talebinin en tepe noktası (13,166 MW) olan 17 Ocak tarihinde Belçika elektrik şebekesi herhangi bir kesinti yaşamazken elektrik talebini de karşılayabildi.

 

Belçika elektrik ihtiyacını Hollanda`dan gaz ve Almanya`dan güneş ve rüzgar enerjisi satın alarak garanti altına alırken, yarattığı bu yeni enerji portföyünde yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzdesini de arttırdı. Belçika`nın yeni enerji portföyü %39 gaz, %36 nükleer, %9 hidroelektrik, %4 rüzgar, %4,5 kömür, %1,5 yağ, %6 güneş şeklinde.

 

Belçika`ya benzer haberler aynı dönemde Almanya`dan da geldi. 2011 yılında Fukushima Nükleer Felaketi`ni takiben nükleer santrallerini kapatmaya başlayan Almanya da bu kışı kesintisiz olarak geçiriyor.

 

Greenpeace Örgütü`nün bildirdiğine göre Almanya nükleer santrallerin yanı sıra yeni enerji politikası çerçevesinde 2006 yılında planladığı termik santrallerinin de yarıdan fazlasından vazgeçmiş durumda.

 

Fransız Le Monde gazetesinde çıkan bir makaleye göre kömür çevreye verdiği kirlilik dolayısı ile en tehlikeli elektrik üretim kaynağı olmasının yanı sıra aynı zamanda da ekonomik problemler ile karşı karşıya.  Almanya`nın bünyesinde bulunan kömür santrallerinin (özellikle linyit) çok eski olması, esnek bir biçimde güç sağlayamaması ve kömür ateşi oluşturmanın çok zaman alması bu problemlerin temel nedenlerinden.

 

Le Monde aynı zamanda Almanya`nın enerji portföyünde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttığını belirtirken, daha güneşli veya rüzgarlı günlerde ihtiyaçtan fazla elektrik üretildiğinin de altını çiziyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretilen fazladan enerji aynı zamanda kömür bazlı elektrik üretiminin karlılık oranlarını tehdit ediyor. Başka bir deyişle yenilenebilir kaynaklardan oluşan bir enerji portföyünde uzun vadede linyit ve kömür santrallerinin ekonomik getirisi yok.

www.limitsizenerji.com

30.01.2013

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR