Güneşçiler aman dikkat!

Geçen yazımızda, Alman kalite kontrol kuruluşu TÜV Rheinland`ın, çoğunluğu Almanya`da olmak üzere 100 güneş santrali üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçlarını ve bu konuda TÜV yetkilisi Willi Voossen`in görüşlerini aktarmıştık.

 

TÜV Rheinland`ın konuya ilişkin çalışmanın ayrıntılarını da Enerji Günlüğü`ne gönderdiğini belirtmiş, ayrıntıları bir sonraki yazıda ele alacağımızı belirtmiştir.

 

Şimdi gelelim TÜV Rheinland`ın 7 sayfalık rapor özetinde yer alan bilgilere. Yani ak koyunlarla kara koyunları ayıracak noktalara...

 

Raporda neler yok ki? Nereden başlayacağımı bilmiyorum. En iyisi şuradan başlayalım: Bir kere, bu rapora göre, GES`lerin araştırmadan en az yarayla çıkan kısmı invertör’ler.

 

Önemli noktalardan biri, yatırımcıların sertifikalara tam güvenmemeleri gerektiği. Örneğin IEC sertifikası bu sistemler için minimal bir şart. Bu sertifika, malzeme kalitesinin sürekliliğini göstermiyor. Bu yüzden, yatırımcılar bu kısımları ya kendileri de mutlaka gözden geçirmeli ya da başka bir denetim şirketine kontrol ettirmeli.

 

Raporun ortaya çıkardığı en önemli sonuç ise şu: 2014 yılı ile 2015 yılının ilk çeyreğinde GES`lerdeki ciddi hataların yüzde 43`ü panel, yüzde 21`i kablolar ve yüzde 18`i de bağlantı ve dağıtım kutuları kaynaklı.

 

İşte bu tespit, bizim sık sık dile getirdiğimiz, "Türkiye yakın gelecekte solar çöplüğü olmasın" uyarılarının haklılığını ortaya koyuyor. Akla hemen şu soru geliyor:

 

Almanya ve Avrupa`nın başka ülkelerinde panellerin yüzde 43`ünde ciddi sorunlar varsa, Uzakdoğu`dan gelen A sınıfı hariç panelleri de dikkate alırsak, Türkiye’de bu veri kaçtır?

 

2014`ün ortalarında ünlü bir Uzakdoğu şirketinin Türkiye`ye 3 MW "B sınıfı" panel sattığına ilişkin bilgiler bana bu firmanın ta Almanya`daki ofislerinde geldi. Bunlar sadece benim duyduklarım... Türkiye`deki gerçek rakamlar, ak koyun, kara koyun karşılaştırmalarından sonra net şekilde ortaya çıkacaktır.

 

Başka önemli nokta da GES`lerin gerçekleşen performans rakamlarının, ekipman satıcılarının vaat ettiği verilerle uyuşmaması. Küçük santrallerde kullanılan 51 modül türünden yüzde 65’inin performans verilerinin ürün belgelerindekilerin %-1 ile %-3 altında olması. Bazı sistemlerde bu verimlilik kayıplarının %6`ya çıktığı da notlar arasında.

 

Yakın geçmişte sosyal medya mecralarında gördüğümüz bir tartışmada, Türkiye`de aynı bölgedeki GES`ler arasında %30’a kadar verimlilik farkları oluştuğu ifadeleri kullanılıyordu. Demek ki bu söylentilerin doğruluk payı yüksek.

 

TÜV Rheinland`ın raporu, GES sistemlerinin teknik, finansal, hukuki ve vergi tekniği şeklinde risk sınıflandırmasına tabi tutulduğunu, ancak bütün risk faktörlerinin teknik risklerden mutlaka etkilendiğini söylüyor. Tüm bunlar, uzun vadede para kazanmak isteyen bir yatırımcının projenin daha en başında hatasız bir planlama yapmasının zorunluluğuna işaret ediyor. Sonrasında da işi üstlenen ekiplerin yol haritasına ve belirlenen ürün seçimine mutlaka uyması gerektiği vurgulanıyor.

 

Raporda çok önemli başka noktalar da var. Okumak isteyenlere seve seve bu bilgileri ulaştırırız. Ayrıca sosyal medya platformunda İngilizce metini de bulabilirsiniz.

 

Buradan okuyuculara sormak istiyoruz. Türkiye`de güneş enerji sistemlerine neden pembe gözlükle bakılıyor. Kara koyun ve ak koyunu ayırmak için neden konuşulmuyor. Türkiye bu işten kazançlı çıkacaksa, sistemin hatalarını da konuşmamız gerekmiyor mu? Örneğin ülkemizdeki fuar veya sempozyum gibi etkinliklerde neden PRO ve CONTRA tartışmaları yapılmıyor?

 

Yazımızın sonunda Alman Solar Haber sitelerinin TÜV Rheinland`ın raporuna ilişkin haberlerine attıkları bazı başlıkları ve kullandıkları flaş cümleleri, bizim deyimimizle spotları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bu tür başlıkları Türkiye`de bizler kullansak, dijital medyada, sektöre ve/veya şirketlere çamur atmakla suçlanır, sosyal medyada da da linç edilirdik herhalde...

 

İşte Alman medyasından bazı başlıklar. Orijinallerini ve Türkçelerini bir arada veriyoruz. Bazı cümlelerin Türkçe`deki karşılığını tam bulmak zor çünkü...

 

1) Prüfer sorgen sich um Qualität bei Installationen (Denetçiler kurulumdaki kalite hakkında endişeli)

 

2) Rund ein Drittel der weltweit analysierten Solaranlagen weist schwere Fehler auf, die schnell beseitigt werden müssen. Das ist die Erkenntnis der Prüfer vom TÜV Rheinand. Anlagenbauer und Hersteller von Komponenten sollen demnach besser auf Qualität achten. (TÜV Rheinlandın deneticilerin ulaştığı sonuca göre; Dünya çapında yapılan araştırmada sistemlerin 1/3`ünde ciddi hatalar bulundu ve bunlar hızlıca düzeltilmeli. Kurulum yapanların ve üreticilerin kaliteye daha çok bakmaları gerekiyor.)

 

3) TÜV Rheinland schlägt Alarm wegen Mängeln an Photovoltaikanlagen. (TÜV Rheinland fotovoltaik sistemlerdeki kusurlar için alarma geçti)

 

4) Bauherren sollten sich daher nicht auf Prüfsiegel verlassen, sondern die Qualität selbst kontrollieren oder kontrollieren lassen (Yatırımcılar, üreticilerin test mührüne güvenmemeli. Ya kendisi kontrol etmeli ya da başkasına kontrol ettirmeli.) (Hasan YİĞİT)

http://enerjigunlugu.net

02.07.2015

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR