Almanya ekolünden solarcılara öneriler

Alman sermayeli üç solar oyuncusunun temsilcileri, Türkiye`de güneş enerjisine yatırım yapmayı düşünenlerin dikkat etmesi gereken noktaları anlatıyor...

 

RENSEF 2015 Antalya Fuarı`nda ikinci röportajımızı Alman ekolü temsilcileriyle yaptık. Modül Üreticisi AXITEC Türkiye CEO’su Atalay Yazgan, GOODWE Türkiye Müdürü Engel Taştan ve HSG Enerji Türkiye CEO’su Berkant Özcan ile Türkiye ve Almanya solar pazarları arasındaki farkları konuşmak istedik...

 

İlk sorumuz Atalay Yazgan`a... Sn. Yazgan, öncelikle Türkiye`de şirketleşmiş yabancı üreticilerden biri olduğunuz için sizi kutlamak isterim. Neden bunu tercih ettiniz?

 

Madem bizi kutlama inceliğini gösterdiniz, o halde ben de teşekkür ederek başlayayım. Bir ülkede kalıcı olmak istiyorsanız yatırımcıların isteklerine kulak vermeniz gerekiyor. Bunların başında Türkiye`de yerleşik bir ekibe sahip olunmasıdır. Biz birçok yabancı panel şirketi gibi merkeze bağlı değiliz ve pazarda proje bazlı ve müşteri bazlı hareket edebiliyoruz. Ayrıca yatırımcılara hali hazırda verilmiş Alman garantisinin yanı sıra artık Türkiye`deki mevzuata uygun garanti vermek temel amaçlarımızdan biri. Böylelikle yatırımcılarımız ürünlerimizin biriyle sorun yaşadığında Türkiye`deki ticaret hukukuna göre korunmuş olacaklar. Çoğu yabancı üreticilerin Türkiye`de Tüzel kişiliği bulunmadığından, sorun yaşandığı an Türk hukuku geçersizdir ve karşı ülkenin kanunları ve mahkemeleri geçerli olur.

 

Türkiye modül satış pazarını gelecek yıllarda nasıl görüyorsunuz?

 

Türkiye’de politik veya benzeri bir bariyer gelmediği sürece çok parlak devam edeceğini düşünüyorum. 2015 senesini kendi adımıza çok başarılı geçirdiğimizi söyleyebilirim. Sene sonuna kadar tüm kapasitelerimizin yüzde 100 dolu olduğunu belirtmeliyim.

 

Sn. Engel Taştan, invertörler deyim yerindeyse güneş santrallerinin beynidir, yatırımcıların invertör seçiminde nelere dikkat etmesi gerekir?

 

Burada yatırımcıları kutlamak gerek. Nedeni de invertör seçiminde fiyat odaklı hareket etmiyorlar. Daha çok invertörin teknik özelliklerini inceliyorlar. İnvertör seçiminde başka önemli bir nokta ürünün arkasındaki şirketin büyüklüğü ve son yıllardaki mühendislik başarıları. Unutmadan şunu da belirtmek isterim, yüzde 100 Made in Europe diye bir invertör kalmadı, Avrupalı markaların yaklaşık yüzde 70`i ürünlerini Çin`de üretiyor. Avrupa menşeli bir invertör şirketi başka bir fabrikada ürettirip kendi markasını basıp piyasaya satıyorsa, yatırımcı önce bunu bir düşünmeli ve şu soruyu sormalı: Bu kadar büyük gözüken bir şirket neden kendisine fason imalatı yaptırıyor? Yatırımcı, ürünün yapıldığı ülke yerine daha çok ürünün özeliklerine bakmalı. Tabii daha da önemlisi şirketin ekonomik durumunu gözden ırak tutmamalı. Çünkü invertör üreticiniz sizin bir nevi uzun vadeli partneriniz olacak. Bir kaç yıl sonra kapılarını kapatıp gittiğini düşünün ve o zaman diliminde bir sorun yaşandığını. Şu anda da bildiğiniz gibi Avrupa menşeli bir invertör üretici iflas sürecinde. Ve Türkiye`de satışları durdurdu. Yani sorun çıktığında ortalıkta muhatap bulamadıktan sonra, şirketin Avrupa menşeli olması da fayda etmez. Sonuç itibariyle invertör seçiminde ilk olarak ürünün teknik özeliklerine, verimlilik fiyat dengesine ve tabii ki mutlaka ürünün arkasında nasıl bir şirketin olduğuna bakmalı...

 

Sn. Berkant Özcan, siz Almanya Merkezli bir GES kurulum şirketisiniz. Almanya tecrübelerinize dayanarak santral kurulumlarında yapılan en büyük hataları sorsak?

 

GES`lerin kurulum aşamasında yapılan hatalar, ileride ciddi sıkıntılara yol açabiliyor. O nedenle en büyük hata nerede sorusuna bir EPC şirketi olarak yorum yapmamız çok doğru olmaz. Çünkü en küçük hata bile sisteminizi verimsiz çalıştırtabilir. O yüzden nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatmaya çalışayım. İlk başta, invertör seçiminde ve konfigürasyonunda doğru çalışma yapılmalı. Ardından DC-kablo seçiminde kullanılan kablodan ziyade DC kablo mesafeleri dikkate alınmalı. DC bağlantısından sonra AC konfigürasyonu ve topraklama hesaplara doğru yapılmalı. Çoğu zaman tekliflerde gördüğümüz sıkıntılar buralarda başlıyor. Yanlış konfigürasyon ve yanlış hesaplamada verim kaybı yaşamanız kaçınılmaz.

 

Montaj aşamasındaki hatalar?

 

Evet, uygulamalarda montaj sırasında konfigürasyon dışında isçilik hataları oluşabilir. En basta sıkıntı yaratan konu, isçilerin montaj sırasında, modüllerin üstüne çıkmaları. Ne yazık ki bu sık görülen bir durumdur. Burada PV-panelin hücrelerine ilk etapta görünmeyen hasar veriliyor. İleride bunlar verim kaybından yangına kadar çeşitli olumsuzluklara yol açabilir. DC çalışmalarında çok rastlanan hatalar var. Kablolamada unutulan string bağlantıları, yanlış takılan MC-konektörler sık rastlanan hatalardan bir diğeri.

 

Siz bu hataları nasıl tespit ediyorsunuz?

 

2013 yılında tanınmış bir Alman PV-üreticisi için yaptığımız bir çalışmada, hatalı kurulmuş GES sistemlerin demontajını ve yeniden kurulmasını sağladık. Şirketimiz 100 den fazla, toplam 1,5 MW GES sistemini yeniden kurdu ve ne yazık ki, ciddi uygulama ve isçilik hatalarına rastladık. Yatırımcılar tabii ki şanslı çıktı, çünkü Alman üretici imajı bozulmasın diye, diğer EPC firmalarının hatalarını temizleme amacıyla bu çalışmayı yaptı. Her yatırımcı bu şirketin ürünlerini kullanan yatırımcı gibi şanslı değildi. Böyle sorunlarla karsılaşmamak için, yatırımcı EPC şirketini iyi seçmeli. Referanslarını incelemeli. Unutmayalım ki, kurulum hatalarının çoğu en erken 1-2 yıl sonra anlaşılır. Hasan YİĞİT

http://enerjigunlugu.net

06.11.2015

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR