Akdeniz için Paris Zirvesi ortak deklarasyonu, 13 Temmuz 2008, Paris

Fransa Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Mısır Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın eşbaşkanlığında

 

Hazır bulunanlar:

AVRUPA BİRLİĞİ adına

Ekselansları Sayın Nicolas SARKOZY, Avrupa Konseyi Başkanı

Ekselansları Sayın José Maria BARROSO, Avrupa Komisyonu Başkanı

Ekselansları Sayın Javier SOLANA, Avrupa Birliği Konseyi Genel Sekreteri / Dış siyaset ve ortak güvenlik Yüksek Temsilcisi

***

Arnavutluk temsilcisi Ekselansları Sayın Sali BERISHA, Arnavutluk Cumhuriyeti Başbakanı

 

Cezayir temsilcisi Ekselansları Sayın Abdelaziz BOUTEFLIKA, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

 

Almanya temsilcisi Ekselansları Sayın Angela MERKEL, Almanya Federal Cumhuriyeti Federal Şansölyesi

 

Avusturya temsilcisi Ekselansları Sayın Alfred GUSENBAUER, Avusturya Federal Şansölyesi

 

Belçika temsilcisi Ekselansları Sayın Karel DE GUCHT, Belçika Kraliyeti Dışişleri Bakanı

 

Bosna-Hersek temsilcisi Ekselansları Sayın Haris SILAJDŽIĆ, Bosna-Hersek Devlet Başkanı

 

Bulgaristan temsilcisi Ekselansları Sayın Georgi PARVANOV, Bulgaristan Cumhurbaşkanı

 

Kıbrıs temsilcisi Ekselansları Sayın Demetris CHRISTOFIAS, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

 

Hırvatistan temsilcisi Ekselansları Sayın Stjepan MESIĆ, Hırvatistan Cumhurbaşkanı

 

Danimarka temsilcisi Ekselansları Sayın Anders FOGH RASMUSSEN, Danimarka Kraliyeti Başbakanı

 

Mısır temsilcisi Ekselansları Sayın Mohamed Hosni MUBARAK, Mısır Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

 

İspanya temsilcisi Ekselansları Sayın José Luis RODRIGUEZ ZAPATERO, İspanya Kraliyeti Başbakanı

 

Estonya temsilcisi Ekselansları Sayın Andrus ANSIP, Estonya Cumhuriyeti Başbakanı

 

Finlandiya temsilcileri Ekselansları Sayın Tarja HALONEN, Finlandiya Cumhurbaşkanı

 

Ekselansları Sayın Matti VANHANEN, Finlandiya Başbakanı

 

Fransa temsilcisi Ekselansları Sayın Nicolas SARKOZY, Fransa Cumhurbaşkanı

 

Yunanistan temsilcisi Ekselansları Sayın Kostas KARAMANLIS, Yunanistan Başbakanı

 

Macaristan temsilcisi Ekselansları Sayın Ferenc GYURCSÁNY, Macaristan Başbakanı

 

İrlanda temsilcisi Ekselansları Sayın Brian COWEN, İrlanda Başbakanı

 

İsrail temsilcisi Ekselansları Sayın Ehud OLMERT, İsrail Cumhuriyeti Başbakanı

 

İtalya temsilcisi Ekselansları Sayın Silvio BERLUSCONI, İtalya Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanı

 

Ürdün temsilcisi Ekselansları Sayın Nader DAHABI, Ürdün Haşimi Kraliyeti Başbakanı

 

Letonya temsilcisi Ekselansları Sayın Valdis ZATLERS, Letonya Cumhurbaşkanı

 

Lübnan temsilcisi Ekselansları Sayın General Michel SLEIMANE, Lübnan Cumhurbaşkanı

 

Litvanya temsilcisi Ekselansları Sayın Gediminas KIRKILAS, Litvanya Başbakanı

 

Lüksemburg temsilcisi Ekselansları Sayın Jean-Claude JUNCKER, Lüksemburg Büyük-Dükalığı Başbakanı

 

Malta temsilcisi Ekselansları Sayın Lawrence GONZI, Malta Başbakanı

 

Fas temsilcisi Kraliyet Altesleri Prens Moulay RACHID,

 

Moritanya temsilcisi Ekselansları Sayın Sidi Mohamed OULD CHEIKH ABDALLAHI, Moritanya İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

 

Monako temsilcisi Altesleri ALBERT II, Monako Hükümdar Prensi

 

Karadağ temsilcisi Ekselansları Sayın Milo DJUKANOVIĆ, Karadağ Başbakanı

 

Hollanda temsilcisi Ekselansları Sayın Jan Peter BALKENENDE, Hollanda Kraliyeti Başbakanı

 

Polonya temsilcisi Ekselansları Sayın Lech KACZYNSKI, Polonya Başbakanı

 

Portekiz temsilcisi Ekselansları Sayın José SOCRATES, Portekiz Başbakanı

 

Çek Cumhuriyeti temsilcisi Ekselansları Sayın Alexandr VONDRA, Çek Cumhuriyeti AB’den sorumlu Başbakan Yardımcısı

 

Romanya temsilcisi Ekselansları Sayın Traian BĂSESCU, Romanya Devlet Başkanı

 

Birleşik Krallık temsilcisi Ekselansları Sayın Gordon BROWN, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Başbakanı

 

Slovakya temsilcisi Ekselansları Sayın Robert FICO, Slovakya Cumhuriyeti Başbakanı

 

Slovenya temsilcisi Ekselansları Sayın Janez JANŠA, Slovenya Cumhuriyeti Başbakanı

 

İsveç temsilcisi Ekselansları Sayın Fredrik REINFELDT, İsveç Kraliyeti Başbakanı

 

Suriye temsilcisi Ekselansları Sayın Bachar AL-ASSAD, Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı

 

Tunus temsilcisi Ekselansları Sayın Zine EL-ABIDINE BEN ALI, Tunus Cumhurbaşkanı

 

Türkiye temsilcisi Ekselansları Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı

 

Filistin Yönetimi temsilcisi Ekselansları Sayın Mahmoud ABBAS, Filistin Yönetimi Başkanı

***

Birleşmiş Milletler temsilcisi

 

Sayın BAN KI-MOON, BM Genel Sekreteri

 

Avrupa Parlamentosu/APEM temsilcisi Sayın Hans-Gert PÖTTERING Avrupa Parlamentosu Başkanı ve Avrupa-Akdeniz Parlamenter Asamblesi Başkanı

 

Arap Körfez Devletleri İşbirliği Konseyi temsilcisi Altesleri cheikh Hamad Bin Khalifa AL THANI, Katar Emiri; Arap Körfez Devletleri İşbirliği Konseyi dönem Başkanı

 

Arap Devletleri Birliği temsilcisi Sayın Amr MOUSSA, Arap Devletleri Birliği Genel Sekreteri

 

Afrika Birliği temsilcisi Sayın Jean PING, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı

 

Arap Mağrib Birliği temsilcisi Sayın Habib BEN YAHIA, Arap Mağrib Birliği Genel Sekreteri

 

İslam Konferansı Örgütü temsilcisi Sayın Ekmeleddin IHSANOGLU, İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri

***

Afrika Kalkınma Bankası temsilcisi Sayın Donald KABERUKA, Afrika Kalkınma Bankası Başkanı

 

Avrupa Yatırım Bankası temsilcisi Sayın Philippe MAYSTADT, Avrupa Yatırım Bankası Başkanı

 

Dünya Bankası temsilcisi Sayın Juan Jose DABOUB, Dünya Bankası Genel Müdürü

***

Medeniyetler İttifakı temsilcisi Sayın Jorge SAMPAIO, BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilci

 

Kültürlerin Diyaloğu için Avrupa-Akdeniz Anna Lindh Vakfı temsilcisi Sayın André AZOULAY, Vakıf Başkanı

 

Akdeniz için Paris zirvesinin ortak deklarasyonu

 

Paris, 13 Temmuz 2008

 

Akdeniz’i bir barış, demokrasi, işbirliği ve refah alanına dönüştürme niyetindeki çabaların yeniden canlandırılması hususunda ortak bir siyasi iradeye sahip, Avrupa-Akdeniz Devlet veya Hükümet Başkanları, 13 Temmuz 2008 günü Paris’te toplanarak aşağıdaki ortak deklarasyonu benimsemeye karar verirler:

 

Barselona deklarasyonuna ve bu deklarasyonda belirtilen barış, istikrar ve güvenlik amaçlarıyla, Barselona sürecinin müktesebatına dayanan Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, bölgesel entegrasyon ve bağlılık potansiyelini artırmayı hedefleyen çok taraflı bir ortaklıktır. Ayrıca, Devlet veya Hükümet Başkanları, Akdeniz’in tüm ülkelerin siyasi endişelerinin merkezinde yer aldığını anımsatırlar. Sürecin sorumluluğunun tüm katılımcılar arasında daha iyi paylaştırılması gerektiğinin, yurttaşların gözündeyse sürecin daha anlamlı ve daha somut hale getirilmesinin uygun olcağının altını çizerler.

 

Devlet veya Hükümet Başkanları, bu girişimin Avrupa-Akdeniz bölgesinde üstesinden gelinmesi gereken ortak zorlukları ortaya çıkarmakta önemli bir rol oynayabileceğine dair ortak bir inanca sahiptirler. Bu zorluklar, ekonomik ve toplumsal kalkınma; gıda güvenliği konusundaki küresel kriz; sürdürülebilir kalkınmaya öncelik verme doğrultusunda, iklim değişikliği ve çölleşme dahil çevresel bozulma; enerji; göç hareketleri; terörizm ve aşırılıkçı hareketler; kültürler arası diyaloğun artırılmasıdır.

 

Bu girişim tüm AB üyesi devletleri, Avrupa Komisyonu’nu ve Barselona sürecine dahil diğer (üye veya gözlemci) devletleri kapsamaktadır. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, Barselona sürecinin müktesebatını kabul eden Bosna-Hersek’i, Hırvatistanı, Monako’yu ve Karadağ’ı karşılamaktan mutluluk duymaktadır.

 

Akdeniz için stratejik bir hedef

1. Avrupa ile Akdeniz ülkeleri birbirlerine tarihsel, coğrafi ve kültürel bağlarla bağlı olmaktan da öte, birlikte bir barış, demokrasi, refah ve insani, toplumsal ve kültürel anlayış geleceği kurmak gibi ortak bir hedefle de bağlıdırlar.

 

Bu ortak hedeflere ulaşmak için, katılımcılar, barış ve işbirliği, ortak sorunlarını analiz etme ve bu güzel amaçları eyleme dönüştürme çabalarını, ilerleme konusunda yenilenmiş bir ortaklık çerçevesinde ve yeni bir dinamizmle sürdürme kararını alırlar.

 

2. Devlet veya Hükümet Başkanları, Avrupa-Akdeniz ilişkilerinde merkezi bir araç olan Barselona sürecinin 1995’ten bu yana oynadığı rolün öneminin altını çizerler. Otuz dokuz hükümeti ve 700 milyonu aşkın insanı kapsayan bir ortaklığı temsil eden bu süreç, değişmez bir eylem ve gelişim için elverişli bir çerçeve sunmuştur. Barselona süreci, Avrupa-Akdeniz ortaklarının beraberce görüş alışverişinde bulundukları ve yapıcı bir diyaloğa katıldıkları yegâne alandır. Süreç, bölgesel işbirliği ve entegrasyon bağlamında, demokrasi, bölgesel istikrar ve güvenlik lehinde kararlı bir taahhüt dile getirmektedir. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in amacı; işbirliğinin, siyasi ve sosyoekonomik reformların ve modernleşmenin, eşitlik ve her bir katılımcı ülkenin egemenliğine karşılıklı saygı temelinde sürdürülebilmeleri için bu mutabakattan yararlanmaktır.

 

3. Devlet veya Hükümet Başkanları, sivil toplumun, yerel ve bölgesel yetkililerle özel sektörün, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in yürütülmesine etkin bir şekilde katılmalarının önemli olduğunun altını çizerler.

 

4. Çok taraflı işbirliğiyle güçlendirilmiş bir çerçevenin sunduğu olanaklardan yararlanmak üzere, Devlet veya Hükümet Başkanları, güçlendirilmiş bir ortaklığı, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’i ortaya koymaya karar verirler.

 

5. Bu girişim, aynı zamanda, 1995 Barselona deklarasyonuna uygun olarak bölgesel düzeyde barışı ve güvenliği sağlama yönündeki ortak bir azmi dile getirmektedir. 1995 Barselona deklarasyonu, diğer hususların yanı sıra, nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yaygınlaşmasının önlenmesi lehinde çalışarak; silahların yaygınlaşmasının önlenmesini amaçlayan uluslararası ve bölgesel rejimlerin ve TNP, CWC, BWC, CTBT benzeri silahlanmayı sınırlayıcı ve silahsızlanma anlaşmaların ve/veya silahtan arındırılmış bölgeler gibi bölgesel düzenlemelerin, kontrol sistemleri de dahil olmak üzere, bir arada üye olarak ve bunlara uygun davranarak; ayrıca, ilgili tarafların silahların sınırlandırılması, silahsızlanma ve silahların yaygınlaşmasının önlenmesi konusundaki konvansiyonlar çerçevesindeki taahhütlerine iyi niyetli saygı göstererek bölgesel güvenliğe öncelik vermektedir.

 

Taraflar, Ortadoğu’da, nükleer, kimyasal, biyolojik kitle imha silahlarından ve bunları taşıyıcı sistemlerden arındırılmış, etkin bir karşılıklı kontrol sistemiyle de donatılmış bir bölgenin yaratılması için çaba gösterirler. Taraflar, ayrıca, nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yaygınlaşmasını ve konvansiyonel silahların aşırı birikimini önlemek üzere pratik önlemler almayı öngörecekler; asgari düzeyde askeri birliğe ve silaha sahip olmak suretiyle, aynı güvenlik düzeyine erişme ve karşılıklı güveni sağlama ve CCW’ye üye olma konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit ederek, meşru savunma ihtiyaçlarının ötesinde bir askeri kapasite geliştirmekten geri duracaklar; kendi aralarında iyi komşuluk ilişkilerinin kurulmasına yardımcı koşullara öncelik verecekler ve bölgesel ve alt-bölgesel istikrarı, güvenliği, refahı ve işbirliğini hedefleyen süreçleri destekleyecekler; “Akdeniz’de bir barış ve istikrar alanı”, ileride bir Avrupa-Akdeniz paktını yürürlüğe koyma imkanı da dahil, taraflar arasında ortaklaşa benimsenmeye uygun güven artırıcı ve güvenlik önlemlerinin inceleyeceklerdir.

 

6. Bu girişim, ortakların, yoksulluğun azaltılması da dahil, yeni binyılın kalkınma hamlelerine uygun olarak, insan kaynaklarını ve istihdamı, geliştirmeye öncelik verme konusundaki kararlı iradelerini göstermektedir; Devlet veya Hükümet Başkanları, siyasi hayata katılımın geliştirilmesi ve insan hakları ile temel özgürlüklerin tamanına katılma süretiyle, demokrasi ve siyasi çoğulculuğu güçlendirmeye kararlı olduklarının altını çizerler. Devlet veya hükümet başkanları, ayrıca, ekonomik, toplumsal, kültürel, sivil ve siyasi hakların artırılması, toplumda kadının rolünün güçlendirilmesi, azınlıklara saygı, ırkçılıkla ve yabancı düşmanlığıyla mücadele, kültürel diyaloğun ve karşılıklı anlayışın artırılması gibi, insan haklarına değgin uluslararası araçlarca benimsenen demokratik ilkelere, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı temelinde bir gelecek inşa etme isteklerini ifade ederler.

 

7. Devlet veya Hükümet Başkanları, Kasım 2007’de Lizbon’da bakanlar düzeyinde düzenlenen Avrupa-Akdeniz toplantısında belirtildiği gibi ve Annapolis sürecine uygun olarak, İsrail-Filistin barış sürecine desteklerini teyid ederler. Ortadoğu barışının bütünsel bir çözüm gerektirdiğini hatırlatır ve bu bakımdan, Madrid barış konferansının kararları uyarınca, Suriye ile İsrail’in Türkiye’nin arabuluculuğunda dolaylı görüşmeler başlattıklarının bildirilmesinden memnuniyet duyarlar.

 

8. Devlet veya Hükümet Başkanları, her biçimdeki ve her görünüşteki terörü kınadıklarını ve terörü ortadan kaldırma, terörü destekleyenlerle mücadele etme konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit ederler; hukuk devletine ve insan haklarına saygı çerçevesinde tüm yurttaşların güvenliğini artırmak için, terörle mücadele konusundaki Yürütme Yasası’nı bütün olarak uygulamaya koymak; ve bunu özellikle daha etkin bir terörle mücadele siyaseti ve terör eylemlerini tümden durduracak, potansiyel hedefleri koruyacak ve saldırıların yarattığı sonuçları yönetecek sıkı bir işbirliği aracılığıyla gerçekleştirmek konusunda kararlıdırlar. Kim tarafından yapılmış ve hedefiyle amacı her ne olursa olsun, her biçimdeki ve görüntüdeki terörün yaygınlaşmasına neden olan etmenler konusunda harekete geçmek gerektiğinin altını çizerler. Herhangi bir dini veya kültürü terörle bağdaştırma çabalarını tümüyle reddettiklerini de hatırlartırlar ve anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak, işgallere son vermek, baskıya karşı mücadele etmek, yoksulluğu azaltmak, insan haklarını ve kamu idaresini teşvik etmek, kültürler arası anlayışı iyileştirmek ve tüm din ve inançlara saygıyı güvence altına almak için her şeyi seferber etmekte kararlı olduklarını teyit ederler. Eylemler doğrudan Avrupa-Akdeniz bölgesinin tüm insanlarının çıkarlarına hizmet edecek, ama teröristlerin ve bunların şebekelerinin aleyhinde olacaktır.

 

Kapsam ve ana hedefler

9. Devlet veya Hükümet Başkanları, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in önündeki hedefin çok taraflı ilişkileri güçlendirmek, sürecin sorumluluğunun paylaşımını artırmak, yönetimin temelini tüm tarafların eşitliği üzerine oturtmak ve süreci, onu yurttaşlar için daha görünebilir kılacak somut projelere dönüştürmek. Barselona sürecine yeni ve sürdürülebilir bir ivme kazandırmanın zamanı gelmiştir. Barselona deklarasyonunun amaçlarının elle tutulur sonuçlara evrilmeleri için, şimdi, artan çabalara ve yeni katalizörlere ihtiyaç vardır.

 

10. Avrupa-Akdeniz ortaklığı, tüm yönleriyle mutabakat ilkesinden ilham alan, herkese açık bir süreçtir. Projelerle ilgili yöntemler, Kasım 2008’de düzenlenecek Dışişleri bakanları toplantısı sırasında belirlenecektir.

 

11. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik Barselona müktesebatına dayanacak ve sürecin verimli iş ve ögelerini güçlendirecektir. Barselona deklarasyonu, amaçları ve öngördüğü işbirliği alanları halen güncelliğini korumaktadır ve işbirliğinin ele alındığı üç fasıl (siyasi diyalog, ekonomik işbirliği ve serbest değişim, ve insani, toplumsal ve kültürel diyalog) Avrupa-Akdeniz ilişkilerinin merkezinde kalacaktır. Avrupa-Akdeniz ortaklığının 10. yılı vesilesiyle 2005’te Barselona’da yapılan zirve sırasında benimsenen beş yıllık çalışma programı (özellikle, işbirliğini göç, toplumsal entegrasyon, adalet ve güvenlik alanlarına da yaymanın karara bağlandığı dördüncü fasıl) ve bakanlar düzeyinde yapılan tüm toplantılarda alınan kararlar uygulanmaya devem edecektir. Devlet veya Hükümet Başkanları, 2010 yılına kadar ve ötesinde, Avrupa-Akdeniz bölgesinde derinleştirilmiş serbest değişim alanının yaratılmasından ve tüm yönleriyle bölgesel ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesinden kaynaklanan ekonomik ilerleme ve yararları kabul ederler. 2010 yılına kadar ve ötesinde, ticarete dair Avrupa-Akdeniz yol haritasının ana hatlarını, özellikle iş dünyasına yararlı, esnek ve etkin bir degişimi kolaylaştıracak, ayrıca şeffaflığı ve ticaret ile yatırım olanaklarının artırılmasını sağlayacak, bir mekanizmanın oluşturulması konusunda düşünme sürecini desteklerler.

 

12. Devlet veya Hükümet Başkanları, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in hedefinin, bölgenin bütününün yurttaşları arasındaki alışveriş akışını güçlendirecek projelerin uygulanmasıyla, tüm bölgede paylaşılan bir barış ve refah geleceğini inşa etmek olduğunun altını çizerler. Bu çerçevede, bu girişimin insani ve kültürel bir boyuta sahip olduğu konusunda mutabıktırlar. Kişilerin yasal dolaşım olanaklarını kolaylaştırma iradelerinin altını çizerler. Tüm tarafların çıkarlarına uygun olan ve doğru bir şekilde yönetilen yasal göç olanaklarını artırmanın, yasadışı göçle mücadele etmenin ve göçle kalkınma arasındaki bağlara öncelik vermenin ortak çıkarları ilgilendirdiğini ve küresel, dengeli ve bütünsel bir yaklaşımla ele alınmaları gerektiği üzerinde ısrar ederler.

 

13. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, AB’nin bu ülkelerle(1) sürdürdüğü, ortaklık anlaşmaları, AB’nin komşuluk siyaseti eylem planları ve Moritanya durumunda Afrika, Karayipler ve Pasifik Devletleri grubu gibi, hali hazirdaki eylem çerçevelerinde devam edecek ikili ilişkileri tamamlayacaktır. Sürecin ayrıca Afrika-AB ortak stratejisiyle de tutarlı ve bunu bütünleyici bir nitelik taşıması sağlanacaktır. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, kendi bölgesel boyutuna ilişkin eylemleri tamamlarken, AB’nin genişleme siyasetinden, üyelik müzakerelerinden ve ön-üyelik sürecinden bağımsız olacaktır.

 

14. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, Barselona sürecine çok önemli en az üç biçimde yeni bir ivme kazandırır:

 

 AB’nin Akdenizli ortaklarıyla ilişkilerinin siyasi düzeyini yukarı çekerek;

 

 Çok taraflı ilişkilerimizin sorumluluğunun daha iyi bir paylaşımını öngörerek; ve

 

 Bölge yurttaşları için yararli, bölgesel ve alt-bölgesel projeler sayesinde, bu ilişkileri daha somut ve görülebilir hale getirerek.

***

1) Söz konusu ülkeler şunlardır : Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Lübnan, Moritanya, Monako, Filistin Yönetimi, Suriye, Tunus, Hırvatistan ve Türkiye ; AB ile üyelik müzakereleri yürüten aday ülkeler ; Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Karadağ, AB’ye potansyel üyeler ; 1999 Stuttgart AB-Akdeniz bakanlar toplantısından beri başkanlık tarafindan davet edilen Libya.

 

İlişkilerin güçlendirilmesi

15. Devlet veya Hükümet Başkanları, her iki yılda bir zirve toplantıları düzenleme kararı alırlar. Bu zirveler, siyasi bir deklarasyonun ve başlatılacak somut bölgesel projelerin kısa bir listesinin yayınlanmasıyla sona ermelidir. Alınan kararların, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik için iki yıllık geniş bir çalışma programını benimsemesi gerekir. Dışişleri bakanlarının toplantıları, zirve kararlarının uygulanması çerçevesinde bitirilen projelerin bilançosunu yapmak, gelecek zirve toplantılarının hazırlamak ve gerektiğinde yeni projeleri onaylamak üzere her yıl düzenlenecektir.

 

16. Zirve toplantıları, AB’de ve Akdenizli ortak ülkelerde münavebeyle düzenlenmelidir. Evsahipliğini üstlenecek ülke mutabakatla seçilmelidir. Girişime katılan tüm ülkeler zirvelere, bakanlar toplantılara ve Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’le ilgili tüm diğer genel toplantılara davet edileceklerdir.

 

17. Avrupa-Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AAPA), Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in meşru parlamenter ifadesi olacaktır. Devlet veya Hükümet Başkanları, Akdenizli ortaklarla olan ilişkilerinde AAPA’in rolünün güçlendirilmesini kayıtsız desteklerler.

18. Kültürler arası diyalog için Anna Lindh Avrupa-Akdeniz Vakfı, Avrupalı ve Akdenizli bir kurum olarak ve Birleşmiş Milletler’in Medeniyetler İttifakı’yla işbirliği çerçevesinde, girişimin kültürel boyutuna gerçek anlamda katkıda bulunacaktır.

 

Sorumlulukların daha iyi paylaşımı ve kurumsal yönetim

19. Devlet veya Hükümet Başkanları, bir eşbaşkanlık sisteminin, ayrıca, buna bağlı eşit bir sekreterliğin ihdasını karara bağlarlar. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in tüm üyeleri, eşbaşkanlığa ve sekreterliğe katılma olanağına sahip olacaklardır.

 

20. Barselona sürecinin halihazırdaki yapılarının korunması uygun olacaktır; bunlar, Avrupa-Akdenizli Dışişleri bakanları yeni yöntemlerin belirlediklerinde uyarlanacaktır.

 

Eşbaşkanlık

21. Devlet veya Hükümet Başkanları, işbirliklerinin dengesini ve ortak sorumluluğu iyileştirmek üzere bir eşbaşkanlık sistemi oluştururlar. Başkanlardan biri AB kökenli, diğeriyse Akdenizli ortak bir ülke kökenli olacaktır. Eşbaşkanlık ilkesi, zirve, bakanlar, üst düzey bürokratlar ve daimi eş komite toplantılarında ve mümkün olduğunda, girişimin çerçevesindeki ilgili uzmanların toplantılarında uygulanacaktır.

 

22. Yeni eşbaşkanlık;

AB bakımından, Antlaşmanın yürürlükteki hükümlerine uygun olarak, Avrupa Birliği’nin dış temsilciliğiyle uyum içinde olmalıdır,

 

Akdeniz bakımından, görev süresi uzatılmayan iki yıllık bir dönem için mutabakatla seçilmiş bir eşbaşkan tarafından icra edilmelidir.

 

Kurumsal yönetim ve sekreterlik

23. Devlet veya Hükümet Başkanları, bu girişimin siyasi hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunacak yeni kurumsal yapıların ihdasına karar verirler. Söz konusu siyasi hedefler; sorumlulukların paylaşımının güçlendirilmesi, Avrupa-Akdeniz ilişkilerinin siyasi düzeyinin yükseltilmesi ve sürecin projeler sayesinde gerçek kılınmasıdır.

 

24. Devlet veya Hükümet Başkanları, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik için, kurumsal yapının merkezinde yer alacak bir sekreterlik kurma kararını alırlar. Sekreterlik, projelerin tanımlanması, yürütülmesi ve artırılması ve ortakların araştırılması konusunda sürece yeni bir ivme kazandıracaktır. Projelerin finansmanı ve uygulanması tek tek gerçekleşecektir. Sekreterlik, karar mercileri için çalışma belgeleri de hazırlayarak, sürecin tüm yapılarıyla birlikte işlevsel bir istişareyi yerine getirecektir. Sekreterliğin, ayrı bir hukuki kişiliği ve özerk bir statüsü olacaktır.

 

25. Sekreterliğe atfedilecek görev teknik nitelikte olacakken, Dışişleri bakanları ve üst düzey bürokratlar, girişimin tüm veçheleri için siyasi bir sorumluluk üstlenmeye devem edecekler.

 

26. Brüksel’de üslenecek Daimi eş komite, üst düzey bürokratlar toplantılarına ve bunların hazırlıklarına katkıda bulunacak ve bu toplantıların uygun biçimde yürütülmesini sağlayacaktır. Bu komite, ayrıca, Avrupa-Akdeniz ortaklarının birbirlerine danışmalarını gerektirecek istisnai bir durumun bölgede meydana gelmesi halinde, hızlı bir tepki mekanizması görevini de görebilir.

 

27. Üst düzey bürokratlar, onaylanacak projeler, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in tüm yanlarında kaydedilen gelişmelerin saptanması ve değerlendirilmesi ve yıllık çalışma programın Dışişleri bakanlarına sunulması da dahil olmak üzere, bakanlar toplantıların hazırlıklarını yapmak için düzenli biçimde toplanmaya devam edeceklerdir.

 

28. Yeni kurumsal yapının görev ayrıntıları, eşbaşkanlığın çalışması ile sekreterliğin bileşimi, merkezi ve finansmanı, Dışişleri bakanları tarafından Kasım 2008’de, derin tartışmalar ve tüm ortakların sunacakları öneriler temelinde, mutabakatla karara bağlanacaktır.

 

Projeler

29. Projelerin seçme süreci, Barselona deklarasyonunda belirtilen barış, güvenlik ve istikrar hedeflerine cevap verecek nitelikte olmalıdır. Ortaklar, projelerin uygulamaya konulmasını mümkün kılacak çevresel koşulları yaratacaklardır. Bunun için de, önerilen projelerin bölgesel, alt bölgesel ve ulus ötesi karakterlerini, büyüklüklerini, yerindeliklerini, katılımcı taraflara getirdikleri yararlarını, girişimin kapsamına ve ana hedeflerine uygun olarak göz önünde bulunduracaklardır. Projelerin, dengeli ve sürdürülebilir bir kalkınmayı, bölgesel ve alt bölgesel entegrasyonu, bağları ve iç bağlantıları artırma kapasiteleri göz önünde bulundurulacak. Projelerin mali fizibilitesinde, özellikle de özel sektörü olabilecek en geniş biçimde finansman ve katılımına öncelik verilecektir. Üst düzey bürokratlar, Dışişleri bakanlarının onayına sunulacak projelerin seçme ölçütlerini belirleyeceklerdir.

 

30. Devlet veya Hükümet Başkanları, girişimin kapsamına ve ana hedeflerine uygun olarak, güçlendirilmiş işbirliğinin, değişken geometrili projeler ilkesi sayesinde sunduğu potansiyelin altını çizerler. Bu yaklaşım; benzerlikleri, ortak amaçları veya birbirini tamamlayıcı özellikleri bulunan üye ülkelerin, süreci dinamik hale getirmelerine ve Barselona deklarasyonunun hedeflerine ulaşmalarına olanak verecektir.

 

Finansman

31. Barselona süreci: Akdeniz için Birlik, temel olarak bölgesel ve alt bölgesel projeler aracılığıyla, bölge için ek finansman olanaklarını harekete geçirecektir. Sürecin bölgesel projeler lehine ek finansman olanaklarını kendine çekme kapasitesi –ki bu bağışçılar arasında yüksek düzeyde bir koordinasyonla uyum halindedir-, onunn katma değerini teşkil etmekte olup, başlıca finansman kaynakları şunlardır: Özel sektörün katılımı; AB’nin ve tüm ortakların bütçesinin katkıları; diğer ülkelerin, uluslararası ve bölgesel finans kurumlarının katkıları; Avrupa-Akdeniz yatırım ve ortaklık kolaylığı (FEMIP); IEVP Euro-Med zarfı; komşuluk siyaseti çerçevesinde yatırım kolaylığı ve IEVP’nin sınır ötesi işbirliği enstrümanı ile girişimin kapsamındaki ülkelere uygulanabilecek diğer enstrümanlar, bu sonuncular için bilinen seçme ve prosedür kurallarının uygulanmasına devam edilecektir.

 

Nihai gözlemler

32. Katılımcılar, Barselona süreci: Akdeniz için Birlik’in, Avrupa-Akdeniz ortaklık sürecini canlandırmak ve ona güçlendirilmiş bir boyut vermek için tarihi bir fırsat olduğunun altını çizerler. Bu girişimin başarısı, ayrıca, son tahlilde, yurttaşlara, sivil topluma ve özel sektörün etkin katılımına bağlıdır.

 

33. Devlet veya Hükümet Başkanları, Dışişleri bakanlarını, Kasım ayındaki toplantıları sırasında, bu girişimin uygulanması için kurumsal yöntemleri belirlemeye davet ederler. Bu yeni yapıların, 2008 yılı sonundan önce tam anlamıyla işlevsel hale getirilmeleri gereklidir. AB’ye üye Devletler, Akdenizli ortak ülkeler ve Avrupa Komisyonu bu hedefe ulaşmak için sıkı bir koordinasyon halinde çalışacaklardır.

 

EK

Avrupa-Akdeniz Bölgesi’nin geleceği sosyoekonomik kalkınmanın iyileştirilmesine, dayanışmaya, bölgesel entegrasyona, sürdürülebilir kalkınmaya ve bilgiye bağlıdır. İşbirliğinin; işletmelerin geliştirilmesi, ticaret, çevre, enerji, su yönetimi, tarım, gıda güvenliği, gıda tedariki güvenliği, ulaştırma, denizle ilgili konular, eğitim, bilim ve teknolojiler, kültür, medya, adalet ve hukuk, güvenlik, göç, sağlık, toplumda kadının rolünün güçlendirilmesi, sivil koruma, turizm, kentleşme, limanlar, ademi merkeziyetçi işbirliği, bilgi toplumu ve rekabet kutupları gibi alanlara doğru yaygınlaştırılması elzemdir.

 

Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma politikaları çerçecevisinde, iklim degişikliklerinin gıda ürünlerinin yetiştirilmesi üzerindeki sonuçlarını da gözönünde bulundurarak, gıda temininin güvenliğini güçlendirmek önemle vurgulanır.

 

Suyun önemi bilinen bir olgudur: Ekim 2008’de Ürdün’de düzenlenecek bakanlar düzeyindeki Avrupa-Akdeniz konferansı, Akdeniz için, su kaynaklarının korunmasını, su temin kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve suyun akılcı ve sürdürülebilir biçimde kullanımını savunacak bir su stratejisini belirleyecektir.

 

Avrupa-Akdeniz ortaklığı için bölgesel gösterge programında ve gelecekteki programlar için saptanan önceliklerin uygulanmasına devam edilecek olup, Birlik’in aşağıda sıralanan bölgesel yeni projelere yapabileceği katkılar, Avrupa komşuluk ve ortaklık enstrümanı veya ön üyelik enstrümanı (ya da, Moritanya’nın durumunda olduğu gibi, Avrupa Kalkınma Fonu)1 kaynaklı varolan ikili bütçe tahsislerinin aleyhine olacak biçimde finanse edilemezler.

 

1995 Barselona deklarasyonunda ve 2005 çalışma programında saptanmış hedeflerin somutlaştırılması ve bunların büyük bölgesel projeler biçiminde ifadesi birinci dereceden öneme haizdir. İlk aşamada, belli sayıda kilit girişimlerin ortaya konulmasına karar verilmiştir. Bu girişimler aşağıda sıralanmış olup, gelecekteki sekreterlik tarafından ayrıntılı biçimde sunulmalıdır.

 

Akdeniz’in temizlenmesi: Kültürle ve tarihle eşanlamlı olmasına rağmen, Akdeniz, bölge için bir simgeden ya da bir ikondan ibaret değildir. Akdeniz, aynı zamanda, kıyılarında yaşayan insanlar için bir istihdam ve zevk kaynağıdır. Bununla birlikte, çevresel niteliği son zamanlarda ciddi değişimlere uğramıştır. Akdeniz’in, kıyı bölgeleri ve korunan deniz bölgeleri dahil olmak üzere özellikle de su ve atık sektöründe temizlenmesi, ki bu “Horizon 2020” girişimine dayanmaktadır, bölge nüfusunun yaşam ve geçim koşulları için son derece yararlı olacaktır.

 

Deniz otoyolları ve kara otoyolları: Akdeniz, toplumları ayıran değil birleştiren bir denizdir ve büyük bir ticari iletişim yolu oluşturur. Ticari malların ve insanların, karada ve denizde buraya ulaşma ve dolaşım kolaylığı ve güvenliği, ilişkileri geliştirmek ve bölgesel ticareti güçlendimek için esastır. Tüm Akdeniz havzasında otoyolların geliştirilmesi, limanların birbirlerine bağlanması da dahil, kıyılarda otoyolların inşası ve “Mağrib geçişli” demiryolu bağlantısının modernleştirilmesi gerek insanların, gerekse ticari malların akışının ve dolaşım serbestliğinin artmasına yol açacaktır. Deniz ulaşımı güvenliği ve emniyeti alanında işbirliğine, Akdeniz bölgesinde bütünsel bir entegrasyon pespektifinde özel bir dikkat gösterilmesi uygun olacaktır.

 

Sivil koruma: Dünyanın her yerinde manzara, insan ya da doğa kaynaklı felaketlerin yol açtığı zararların izlerini taşımaktadır. İklim değişikliğinin etkileri herkesçe malumdur. Bu bakımdan, Akdeniz bölgesi özellikle çok kırılgan ve bu felaketlere çok açıktır. Dolayısıyla, bölgenin en büyük önceliklerinden biri, bölgeyi AB’nin sivil koruma mekanizmasına daha sıkı bağlayacak, felaketlerin önlenmesi, felaketlere hazırlık ve bunlara karşı harekete geçme üzerinde ortak bir sivil koruma programıdır.

 

Yenilenebilir enerjiler: Akdeniz güneş planı: Enerji piyasalarının gerek arz bakımından gerekse talep bakımından kısa zaman önce yaşadıkları hareketlilik, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgilenmenin gerekliliğini teyit etmiştir. Tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının ticarileştirilmesi ve bunlarla ilgili araştırma ve geliştirme, sürdürülebilir kalkınma lehinde yürütülen eylemin temel bir önceliğidir. Sekreterliğin görevi, bir Akdeniz güneş planını fizibilitesini, tasarımını ve yaratılmasını etüt etmektir.

 

Yüksek öğretim ve araştırma, Avrupa-Akdeniz üniversitesi: (Merkezi Slovenya’da olacak) bir Avrupa-Akdeniz üniversitesi, halkların birbirini anlamasına katkıda bulunabilir ve Catane süreci ile yüksek öğretim ve bilimsel araştırma konulu bakanlar düzeyindeki birinci Avrupa-Akdeniz konferansı (Kahire, Haziran 2007) tarafından saptanan hedefler doğrultusunda yüksek öğretimde işbirliğini teşvik edebilir. Bu üniversitenin görevi, Avrupa-Akdeniz bölgesinde varolan ortak kurumları ve üniversiteleri bir araya getirecek bir işbirliği ağı çerçevesinde, üniversite sonrası eğitim programları ve araştırma programları ortaya koymak ve böylece Avrupa-Akdeniz yüksek öğretim, bilim ve araştırma Alanı’nın yaratılmasına katkıda bulunmaktır. Ortak ülkeler, dış işbirliği Pencere’si dahil, Tempus ve Erasmus Mundus gibi yüksek öğretim alanında işbirliği amaçlı varolan programların sundukları olanakları tam olarak kullanmaya teşvik edilmektedirler.

 

İşletmelerin geliştirilmesi için Akdeniz girişimi: Bu girişimin amacı, küçük işletmelere ve küçük ve orta ölçekli işletmelere, ihtiyaçlarını değerlendirerek, stratejik çözümleri tanımlayarak ve işletmelere teknik yardım ve mali enstrümanlar biçiminde gerekli kaynakları sağlayarak, ortak ülkelerin işletmelerine yardım etmektir. Girişim sorumlulukların paylaşımı ilkesinden esinlenecek ve yürüteceği etkinlikler, bu alanda çalışan işletmelerin etkinliklerini tamamlayacaktır. Akdeniz’in her iki kıyısındaki ülkeler bu girişime gönüllülük esasına dayalı katkıda bulunacaklardır.

ambafrance-tr.org

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR