İthalata giden dövizlerimizin en büyük kalemini, petrol ve gaz ürünleri oluşturuyor.

 

Buna rağmen petrol ithalatını azatlamak ve güneş enerjisiyle diğerlerini teşvik etmek için hiçbir önlem geliştirilmiyor. Belki böyle yapılmasında, petrol ürünlerinden alınan aşırı vergilerin bütçeye önemli katkı sağlamasının etkisi vardır. Benzin ve diğer akaryakıt ürünlerine yeni zamlar yapılmış !

 

Dünyada petrol ürünlerinin ve enerjinin bizim kadar pahalı olduğu başka bir ülke yok !

Pahalı enerji kullanarak sanayileşmek ise, olanaksız ! En önemli girdiyi, başka ülkelerden kat be kat pahalı kullanan bir ülkenin ihracatı, güdük kalır.

 

Diğer yandan dünyaya hakim olan güçlerin de üstündeki; sayısı yedi sekizi geçmeyen petrol tekelleri, başka enerji kaynaklarının gelişip kendi tekellerinin son bulmasına izin vermiyorlar. Sömürgeci devletler, petrol çıkan ülkeleri işgal ediyor. Kurdukları kukla yönetimlerle; kendi tekellerinin öncelik ve üstünlüğünü sağlayan anlaşmalar yapıyor. Bizim gibi teknolojisi geri milletlerin kendi petrolünü çıkarmasına ve enerji konusunda bağımlı olmaktan çıkmasına izin vermiyorlar. Bugünkü ortamda petrolde ve doğalgazda kendimize yetmemizin önü kapalı ! Vatandaş olarak her birimiz de gaz ve petrol kullanmamak; ALTERNATİF geliştirmek ve bu ürünleri israf etmemek zorundayız.

 

Ucuz enerji sağlamadıkça, ancak fındık vs. ihraç edebilen geri kalmış bir ülke olmaktan kurtulamayız. İhracatın iki katı değerde ithalat yaparak sürekli açık veriyoruz.  Açıklar dış ipoteklere ve ulusal çıkarlarımızdan tavizler vermeye zorluyor bizi. Üstelik ulusal gelirimizin neredeyse tamamını dış borç faizlerine yatırmak zorunda kalıyoruz.

 

Güneş enerjisinden yararlanabilme potansiyelimiz çok fazla. Fakat bu konuda devletin yüreklendirici teşvikleri ve öncülüğü, ne yazık ki yok ! Büyük belediyelerin çoğu ise, har vurup harman savurmaktan veya belediyecilik dışında başka işlerle uğraşmaktan; güneş enerjisini düşünecek durumda değiller. Oysa her belediye, bulunduğu iklimin sunduğu güneş, rüzgar ve suları kullanarak yenilenebilir enerji kaynakları yaratılmasında öncü olmalı! Hiçbir belediyenin bu konuya eğildiğini duymadık.

 

Üniversitelerin de temiz enerjiler konusunda, yaygın ve pratiğe dönüşmüş bir çabaları görünmüyor. Yüksek eğitim kurumları, sanayicilerle işbirliği içinde olmalı. Bulundukları illeri kalkındıracak eylemleri onlar başlatıp yürütmeli. Büyük Türk şirketleri ve holdingleri, önce kendi işletmelerinin gereksinimini güneşten ve rüzgardan sağlayacak duruma gelmeliler. Sonra da tüm ülkemizin enerji ihtiyacının güneş, rüzgar ve akarsulardan karşılanmasını sağlamalılar.

 

Her vatandaş ucuz ve kolayca alıp taşıyabileceği, güneş ve rüzgardan elektrik üreten aletleri bolca bulunabilmeli. Tıpkı elektrik süpürgesi ve buzdolabı gibi, aleti alıp evine kendisi kurabilmeli.

 

Güneş, rüzgar ve küçük sulardan enerji üretmeyi yüreklendirecek adımların hızla atılması şarttır. Devlet kendi enerjisini üreten sanayicilerden vergi almayarak, bu sürece hız kazandırmalı.

pervasiz.com / 23 Ağustos 2009

-.-

www.solar-santral.com

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR