Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer enerji santrallerinin Türkiye ye kazandırılmasıyla alakalı kararlılığın hiçbir şekilde eksilmeden, fakat "sıhhatine dikkat ederek" devam ettiğini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü lokalinde basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu.

 

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının özellikle ithalatın arttığı ve fiyatların yükseldiği bu dönemde Türkiye de önemli enerji bloklarından birini oluşturduğunu ve bundan vazgeçilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

 

Rüzgar lisanslarıyla ilgili çalışmaların yıl sonuna kadar süreceğini, nehir tipi santral konusunda fiili durumun devam ettiğini belirten Yıldız, güneş enerjisiyle alakalı ise biraz daha temkinli ve ihtiyatlı davranmak gerektiğini kaydetti. Güneş enerjisi üretim plakalarının maliyetinin her geçen gün düştüğüne işaret eden Yıldız, "Yenilenebilir Enerji Kanunu ile birlikte yapacağımız 10 yıllık, hatta sektörüne göre 20 yıla çıkan alım garantilerinin mutlaka Türkiye de abone fiyatlarına yansıyacak ve Hazineye yük olmayacak tarzda düzenlenmesi lazım. O yüzden yatırımcıyı mı, teknoloji sahibini mi, yoksa nihai tüketiciyi mi finanse ettiğimizi çok iyi bilmemiz lazım. Bunlarla alakalı görüşmelerimiz devam ediyor" dedi.

 

Elektrikte kayıp ve kaçak

Elektrikte kayıp - kaçak oranlarının azaltılmasıyla ilgili sorular üzerine Bakan Yıldız, 2002 yılında fiili olarak yüzde 30 lara kadar çıkan, resmi olarak da yüzde 24-25 ler civarında olan kayıp kaçak oranlarının şu anda yüzde 14 lere kadar düşürüldüğünü, hedefin yüzde 3-3,5 daha indirmek olduğunu bildirdi. Elektrikte kayıp - kaçak oranlarının en yüksek olduğu bölgelerin Dicle ve Fırat havzası ile İstanbul un bir kısmı olduğunu ifade eden Yıldız, kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesinde mutlaka mesafe kat edileceğini vurguladı.

 

Elektrik özelleştirmeleri

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, elektrik özelleştirmelerine yönelik bir soru üzerine de, dağıtım şirketlerinin özelleşmesi ile ilgili strateji belgesinde sunulan programa özellikle itina göstermek istediklerini belirtti. Yıldız, "2010 un sonuna kadar hem üretim hem dağıtım şirketlerinin özelleşmesini tamamlamak istiyoruz" dedi.

 

Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği

Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği ile ilgili soru üzerine de Yıldız, Enerji Verimliliği Kanunu çıkarıldıktan sonra 3 yıllık bir geçiş süresi konulduğunu hatırlatarak, bu konudaki çalışmaların devam ettiğini ve 2020 yılına kadar yüzde 20 lik bir enerji tasarrufu hedefi olduğunu söyledi.

 

Tasarruflu ampuller

Tasarruflu ampullerin kanserojen olduğu yönündeki sorulara ilişkin olarak da Bakan Yıldız, bu konuda ABD deki bir üniversitenin iddiası olduğunu hatırlatarak, bu konunun farklı bir üniversite tarafından teyit edilmediğini söyledi. Yıldız, "Biz de bu konuda resmi bir görüş istedik, henüz bize gelen bilimsel bir sonuç yok. O yüzden kesin olarak bu kanserojen madde ihtiva ediyor diyemem. Bilimsel dayanak lazım. Konuyu Türk üniversitelerine sorduk. Türkiye deki üniversitelerden cevap geldikten sonra bunu kamuoyu ile paylaşacağım" diye konuştu.

 

Bakan Yıldız’ın randevuları

Bakan Yıldız, randevularına ilişkin bir soru üzerine, tüm randevulara yetişebilmek için uyku süresini 3 saate indirmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti : Şu anda o seviyeye indiremedim. Ramazan boyunca gece 3 e kadar çalıştım. Günlük rutin işlerimizi yaptık ve günlük 10-12 tane randevu verdik ve geçen hafta 1142 tane randevu talebi var. Bu kaba, zaman dilimine sığdırmamız lazım. Önceki gün bir gazetede, ben görüşemedim diyen bir arkadaşımız vardı. Baktırdım, 3 defa görüşmüşüm 3 ay içinde. Benim her hafta görüşme imkanım olmayabilir ama 3 defa görüştüğüm bir arkadaş, ben görüşemedim diyorsa bunda bir değişiklik var demektir. Günlük 10-12 randevu ve yaklaşık 80 e yakın telefon trafiği ile beraber sektörü yönlendirmemiz ve idare etmemiz, buna irade koymamız lazım. Buradaki problem zaman problemidir. Gece 01,30 da bir gruba randevu verdiğimizde ciddi misiniz? Biz gelelim mi? dedi, ben de evet gelirseniz bekliyoruz dedim. O yüzden sektörü bilenlerin bunu rahatlıkla anladığına inanıyorum. Hızla bu randevuları eritmemiz lazım. O zaman bana biraz daha zaman tanımaları lazım.

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR