9. Cumhurbaşkanı Demirel Enerji Kongresinde …

İzmir de gerçekleştirilen 11. Enerji Kongresi ne katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bir konuşma yaptı. Enerjide gelinen noktayı irdeleyen Demirel, Türkiye nin 40 yılda dört defa nükleer enerji üretimine teşebbüs ettiğini ve gerçekleştiremediğini söyledi.

 

Türkiye nin 400 bin kilovattan 44 milyon kilovat güce eriştiğini belirten 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kongrelere mühendis olarak katıldığı dönemden bugüne kadar çok şeyin değiştiğini belirtti. Geçmişte konuşulanların bugünün anahtarı olduğunu dile getiren Demirel, bugün konuşulanların ise geleceğin anahtarı olduğunu ifade etti. Demirel, gelişmişliğin enerji tüketimi ile ölçüldüğünü belirterek, kişi başı gelirin 20 bin dolar olarak hedeflendiği Türkiye de enerji yatırımlarının şart olduğunu söyledi.

 

Türkiye nin karanlıkta bırakılmaması gerektiğini anlatan Demirel, şöyle konuştu : " Türkiye nin her zaman kendisine yetecek enerjisinin bulunması gerekiyor. Cumhuriyetin 100. yılında 550 milyar dolar kwh elektrik üretmeliyiz. Bunun için de en az 130 milyar dolar yatırıma ihtiyacımız var. Bu parayı yatırır ve bu kadar elektriği üretirsek gelir seviyesini bugünkü Avrupa ülkelerinin seviyesine çıkarırız. "

 

ÇEVREYE DUYARLILIK

Enerjiyi üretirken çevre dengesinin de korunması gerektiğini belirten Demirel, geleneksel yöntemlerle devam edildiği takdirde yeryüzünün ve çevrenin daha büyük tehdit altına gireceğini belirtti.

 

Türkiye nin Kyoto protokolüne imza attığını hatırlatan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2012 yılından sonraki yükümlülüklerin kamuoyunda tartışılması gerektiğini ifade etti. Türkiye nin yenilenebilir enerji kaynaklarını artırması gerektiğini belirten Demirel, ilk rüzgar santralinin 1997 yılında kurulduğunu, 10 yılı aşkın sürede 657 megavata ulaşılabildiğini, bu rakamla AB ülkelerinin çok gerisinde kalındığını belirtti. Müteşebbislerin rüzgar santralleri kurması için önlerindeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Demirel, mevcut kolaylıkların kafi olmadığının görüldüğünü dile getirdi.

 

Nükleer enerjide Türkiye nin birçok kez girişimde bulunduğunu belirten Süleyman Demirel, 40 yıldır nükleer santralin devreye alınmamasının onuruna ve gururuna dokunduğunu belirterek, "1968 yılındaki kongrede nükleer enerji konuşuldu. Ardından 1970 yılında yeri satın alındı. 1970 den günümüze kadar geçen bu 39 sene içinde Türkiye nin bir nükleer santral yapamayışı acaba Türkiye nin onurunu gururunu artırıyor mu veya onuruna gururuna dokunmuyor mu? Bana göre dokunuyor" dedi.

 

SON İHALE OLSUN

Neden bunu söylediğini anlatan Demirel, sözlerine şöyle devam etti : "çünkü gerçekten dünyaya baktığınız zaman 436 santral çalışıyor. Mesele yalnız nükleer santralden ibaret değil, nükleer teknoloji ve bunun çeşitli uygulamalarından da mahrumuz. Onun içindir ki nasıl geçmişte telefonda, elektrikte, modern şeylerde geri kalmışsak, şimdi nükleer enerjide de geri kaldık. Dört defa ihale yapıldı, tam ucuna gelmişken ihale tamamlanamadı. Şimdi beşincisi yapılıyor bu da aynı akıbete maruz kalırsa, Türkiye nükleer santral ihalelerinde 40 senede 5 defa teşebbüs edip neticelendirememiş tek ülke olarak herhalde dünya tarihine geçecektir. Son ihale olumlu neticelensin."

 

Türkiye nin enerji piyasasının serbestleştirilmesi konusunda da ağır kaldığını, dağıtımda 21 bölgeden 4 ünün özelleştiğini, 2 sinin özelleştirme kapsamında olduğunu, geriye 15 bölgenin kaldığını belirten Demirel, kapasitenin yüzde 58 inin devletin elinde olduğunu, ancak üretimin yüzde 48 ini yapabildiğini, özel girişimcilerin de önünün açılmadığını söyledi. Süleyman Demirel, şöyle konuştu: Enerji sektöründe yapılacak en önemli iş silkinmemizdir, bir an evvel yapmamız gereken budur. Böyle yarım yamalak iş olmaz, kim neyi yapacaksa bilmeli, hakkın hukukunu bilmelidir. İyi olmayan şeyleri savunmayın, düzeltin.

 

Nabucco projesinin çok iyi bir proje olduğunu, ancak Türkiye nin sadece bir enerji köprüsü değil aynı zamanda bir enerji dağıtıcısı olması gerektiğini söyleyen Demirel, Türkiye nin enerji ticaretinin yapıldığı bir ülke olması gerektiğini ifade etti.

 

KAYIP KAÇAK ÖNLENMELİ

Demirel, enerji piyasasındaki serbestleşmenin tamamlanması, bu konuda eksik mevzuatın bitirilmesi gerektiğini, fiyatı arz talep dengesine göre belirlemesi gerektiğini, olası elektrik açığı için yatırımı başlamış projelerin rehabilitasyonu ve kapasite artırımı çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini söyledi.

 

Elektrikteki kayıp kaçağın önlenmesi konusuna da dikkati çeken Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: "Dağıtımdaki kayıp kaçak oranlarının mutlaka düşürülmesi gerekiyor. Kayıp kaçak konusu beni çok rahatsız eden hususlardan bir tanesidir. Bizim dönemlerimiz de dahil yüzde 20 kaçak var. Bir türlü azalmıyor. Başka ülkelerin kaçakları yüzde 5-8 arası. 200 milyar kilovatsaat üreten bir sistemde yüzde 20 kaçak yerine yüzde 10 olsa 20 milyar kilovat saat tasarruf edersiniz. Bu da Atatürk, Keban, Karakaya, Birecik ve Karkamış barajlarının toplamıdır. Kayıp kaçağı önlerseniz bir GAP daha enerji sistemine ilave etmiş olursunuz. Hiç kimse bunu savunamaz bunun bir mazereti yok. Bu ayıp oluyor deyip bunu düzeltmenin yollarını bulmamız lazım."

www.haberfx.net / 21.10.2009

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR