Güneş enerjisi potansiyelini en verimli şekilde hayata geçirmenin gayretindeyiz

 

Yunanistan ın ev sahipliğinde Atina da düzenlenen ¨Akdeniz İklim Değişikliği Girişimi¨ toplantısında konuşan Tayyip Erdoğan "Doğanın dengesini bozacak, çevre tahribatı üzerinden gerçekleşecek bir kalkınmayı asla sürdürülebilir bulmuyoruz." dedi.

 

Tayyip Erdoğan İklim değişikliği konusunda Türkiye nin attığı adımların neler olduğu sorusu üzerine şöyle konuştu;

 

Bu bir ilk adım. Şüphesiz ki Kyoto Protokolü ne imza attığımız andan itibaren üzerinde durduğumuz bir konu. Türkiye ciddi bir ekonomik bir atılım içinde. Hükümeti devraldığımızda dünyada Kyoto Protokolü nün o güne kadar imzasını atmayan ülkelerden bir tanesiydik. Görevi aldığımız andan itibaren biz de protokol üzerinde çalıştık. Neticede Kyoto Protokolü nü biz de imzaladık.

 

İmzaladığımız andan itibaren üzerinde hassasiyetle durduğumuz en önemli unsur, doğanın dengesini bozacak her konuya karşı hassasiyetimizdir. Bu konuda çevre tahribatı üzerinden gerçekleşecek bir kalkınmayı asla sürdürülebilir bulmadık, bulmuyoruz. Bu anlayışla Türkiye olarak iklim değişikliği eylem planını hazırladık. Keza 2007-2013 yıllarını kapsayan kalkınma planında da çevre konularına ağırlık verdik. Bunlara ilaveten AB ile 2009 yılı Aralık ayında başlatılan çevre faslının müzakereleri bağlamında da AB direktiflerine uyum çalışmaları devam ediyor. Ulaştırma, sanayi, enerji, atık, inşaat, tarım, hayvancılık ve ormancılık gibi sektörlerde önemli düzenlemelere bu nedenle imza attık.

 

Yeni Çevre Kanunu ile birlikte enerji ve endüstri sektörlerindeki salım kontrolü için daha sıkı tedbirler aldık. Katı atık ve hava kalitesi yönetimlerine yeni bir anlayışı kazandırdık. Diğer taraftan artan enerji talebinin karşılanması için, özellikle enerjinin verimliliği, enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başladık. Bu konuda da yeterli yasaları şu anda hayata geçirmiş bulunuyoruz. Örneğin Türkiye nin kullanılabilir hidroelektrik gücünün yılda 40 bin megavatt olduğunu tahmin ediyoruz. Keza rüzgar enerjisinden de yıllık 20 bin megavatlık bir üretim potansiyeli öngörüyoruz. Güneş enerjisi de bu anlamda şu anda bizim için önemli imkanlar sunuyor ve bunun üzerinde de çalışmalarımızı geliştiriyoruz.

 

Konuşmasının devamında Türkiye nin güneş enerjisi potansiyeline de dikkat çeken Başbakan Erdoğan Türkiye de güneşli günlerin yıllık ortalamasının 2640 saat olduğunu belirtirken Bunu en verimli şekilde hayata geçirmenin gayreti içindeyiz. Bu alanda özel sektörlerimizin değerlendirebileceği önemli bir fırsat penceresi bulunuyor. Biz de bu konuda özel sektörümüzü teşvik ediyoruz. Öte yandan Türkiye olarak uluslararası platformlarda da iklim değişikliği ile mücadelede yoğun bir gayretin içerisindeyiz. 2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne, 2009 da da Kyoto Protokolü ne taraf olduk. 2012 sonrası uluslararası iklim değişimine yönelik müzakerelere de aktif şekilde iştirak ediyoruz diye konuştu.

www.yesilekonomi.com / 27.10.2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR