8 milyar dolarlık ‘olağandışı’ yatırım 

8 milyar dolarlık yatırım ‘alışılagelmişin’ dışında ama potansiyeli olan sektöre yapılacak.

 

Zafer Çağlayan’ın bir ay içinde açıklayacağını söylediği 8 milyar dolarlık yatırım ‘alışılagelmişin’ dışında ama potansiyeli olan sektöre yapılacak. Uzmanlar ise bunun hidrojen enerjisi olabileceğini belirtiyor.

 

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçtiğimiz günlerde “Bir ay içinde 7-8 milyar dolarlık yatırımı açıklayacağım. İki şirket benimle görüşmek istedi” demişti. Bu açıklamanın ardından ise herhangi bir detay verilmedi. Türkiye’de herkes bu şirketlerin ve yatırım yapacağı sektörlerin ne olacağını tartışırken, konuya yakın kaynaklar söz konusu sektörlerin, alışılmışın dışında olduğunu ve Türkiye’nin de yatırım yapılacak bu alanda çok önemli potansiyelinin bulunduğunu eklemekle yetindiler.

 

Devlet bu konuda çalışıyor

Kaynakların verdiği ipuçlarını değerlendiren uzmanlar da böyle bir yatırımın hidrojen enerjisi olabileceğini tahmin etti. Uzmanlar “Cari açığın en önemli kalemi enerji ithalatı. Hükümetin de cari açığı azaltmak için ithal ikame yöntemini uygulamak gibi bir programı buluyunor. Çağlayan’ın söylediği yatırımlar da Türkiye’nin büyük bir potansiyeli olan ve şu ana kadar kullanılamayan hidrojen enerjisi olabilir” dediler.

 

Kaynaklar, 1998 yılında tamamlanan, Enerji Teknolojileri Politikası Çalışma Grubu Raporu’nda, hidrojen enerjisinin öneminin vurgulandığını da belirterek “Şayet yatırım şu ana kadar hiç kullanılmayan hidrojen için geliyorsa yerinde yatırım olur. Değilse de bu alana yatırım yapılması zaten şart. Türkiye gibi gelişme sürecinde ve teknolojik geçiş aşamasındaki ülkeler açısından, uzun dönemde fotovoltaik güneş-hidrojen sistemi uygun görülmektedir” dedi. Uzmanlar, fotovoltaik panellerden elde olunacak elektrik enerjisi ile suyun elektrolizinden hidrojen üreten bu yöntemde, 1 metreküp sudan 108.7 kilogramlık hidrojen elde edilebileceği bunun da enerji olarak 422 litre benzine eşdeğer olduğunu söylediler.

 

Karadeniz’in altı hidrojen dolu

Konuya yakın kaynakların verdiği diğer bir ipucu olan ‘Türkiye’de büyük potansiyel olduğu’ konusu da akıllara yine hidrojeni getiriyor. Çünkü, Türkiye’nin hidrojen üretimi açısından önemli bir avantajı da Karadeniz’in tabanında bulunan devasa hidrojen deposu. Karadeniz’in suyunun yüzde 90’ının hidrojensülfid (H2S) içerdiğini belirten uzmanlar “Elektroliz ve oksidasyon reaktörü kullanılarak, H2S’den hidrojen üretimi mümkün. Güneş ve rüzgar enerjisinden yararlanarak, Karadeniz’in H2S içeren suyundan hidrojen üretimi çalışması literatüre geçerek bilimsel geçerliliğini kanıtladı” dedi.

 

ABD petrolü % 50 azaltacak

Kaynaklar, ABD’nin Enerji Departmanı tarafından, 2025 yılında Amerika’nın toplam enerji tüketiminin yüzde 10’unun hidrojenle karşılanması ve böylece petrol dışalımının yarı yarıya azaltılmasının hedeflediğini belirterek “Bu hesaba göre Türkiye’nin de hidrojenle fosil yakıtlara olan bağımlılığı tamamen bitebilecektir” dediler. Akıllara gelen bir diğer yatırım alanının ise elektrikli otomobillere, lityum pili üretmek olabileceğini belirten uzmanlar “Türkiye bu alanda da öncü olmak istiyor”dediler. (İbrahim Acar / Star)

www.patronlardunyasi.com

01.08.2011

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR