”Enerji sektöründe salınan zararlı emisyonlar azaltılacak”
EİEİ Genel Müdürü Büyükmıhcı, 7. Enerji Sempozyumu, "Enerjide Serbest Piyasanın Bedeli ve ALTERNATİF ENERJİ Politikaları" başlıklı oturumda konuştu.
ANKARA - Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEİ) Genel Müdürü Kemal Büyükmıhcı, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanılması ile hem doğal gaz ihtiyacının hem de enerji sektöründe salınan zararlı emisyonların azalacağını belirtti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen 7. Enerji Sempozyumu, "Enerjide Serbest Piyasanın Bedeli ve ALTERNATİF ENERJİ Politikaları" başlıklı oturum ile İnşaat Mühendisleri Odası konferans salonunda başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan EİEİ Genel Müdürü Büyükmıhcı, 2030 yılına kadar enerji talebinin bugüne göre yüzde 45 daha fazla olacağının öngörüldüğünü belirterek, bu perspektif içinde Türkiye nin enerji politikasının önem kazandığını söyledi.
Büyükmıhcı, ülkenin enerji politikasının sınırlı doğal kaynakları çevre etkileriyle birlikte değerlendirerek ülke kalkınması ve refah artışını sağlayacak ölçüde temiz, güvenli, verimli ve ucuz enerji arzına dönüştürmek ve doğunun zengin enerji kaynaklarının batı piyasalarına taşınmasında enerji koridoru ve enerji terminali işlevini üstlenmek şeklinde düzenlendiğini kaydetti.
AB ye bağlı ülkelerin enerji arzındaki yenilenebilir enerji payı ortalamasının 2007 yılında yaklaşık yüzde 7 olduğuna, 2020 yılında da yüzde 20 ye artırılmasının planlandığına işaret eden Büyükmıhcı, Türkiye nin de 2023 yılına kadar elektrik enerjisinde yenilenebilir enerji kaynağı kullanım oranını AB hedefinin üzerinde yüzde 30 lara çıkarmayı amaçladığını ifade etti.
Bu anlamda, kömür, su, rüzgar, güneş ve jeotermal gibi yerli ve yenilenebilir kaynaklarının değerlendirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Büyükmıhcı, "bu kaynakların elektrik üretiminde kullanılması ile hem doğal gaz ihtiyacımız hem de enerji sektöründe salınan zararlı emisyonlar azalacaktır. Böylece bir taraftan dış ticaret dengemiz olumlu etkilenecek, aynı zamanda da çevreye ilişkin ulusal sorumluluklarımız ve gelecekteki uluslararası yükümlülüklerimiz rahatlayacaktır."
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da, Türkiye de enerji sektörünün yeni düzenlemelerle niteliksel bir dönüşüm geçirerek, çok uluslu sermayeye tümüyle bağımlı hale gelme durumu ile karşı karşıya kaldığını iddia etti.
Türkiye nin enerji kaynaklarına yönelik potansiyelinin gerçekçi bir yaklaşımla ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Soğancı, kömür ve petrol aramalarına önem verilmesi ve kaynak ayrılmasının önemine işaret etti.
Talep tahminlerinin gelişmiş ülkelerin modellerine göre değil, ülkenini özgün koşullarına göre geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Soğancı, yıllar itibariyle ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın aşağıya çekilmesi ve yeni doğal gaz kontratlara yapılmaması gerektiğini belirtti. Enerji verimliliğinin önemini de vurgulayan Soğancı, kayıp kaçakların azaltılması gerektiğini, rüzgar, biyokütle, güneş enerjisine yönelik gelecek kurgusunun mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti.
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Çeçen
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen de, küresel krizin elektrik tüketim artışını da olumsuz etkilediğine işaret ederken, elektrik tüketim artışının 2008 de yüzde 4 düzeyinde kaldığını belirtti.
Uygulamaya konulan özelleştirme ve serbestleştirme politikaları sonucunda elektrik üretiminin piyasa tercihine terk edildiğini ve yatırımların kamu zararına gerçekleştiğini savunan Çeçen, şunları kaydetti:
"4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasasının uygulamaya konulmasının ardından kamunun yatırımlardan uzaklaştırılması ülkemizi derin bir elektrik krizine sürüklemiştir. Türkiye nin elektrik kurulu güç yetersizliği nedeniyle talebi karşılamayacağı endişesi bu gün için ötelemiş olmakla birlikte, uygulanan politikalarda diretilmesi durumunda elektrik üretim-tüketim dengesinin yıllar için yeni bir ekonomik kriz olmasa bile bu kez elektrik enerjisi yokluğu nedeniyle krize girebileceği öngörülebilir."
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Yasa taslağına da değinen Çeçen, taslağın TBMM de bekleme süresi içinde tekrar tartışılmasının yararlı olacağını savundu.
Nükleer enerji santrali ihalesinin iptal edildiğini de hatırlatan Çeçen, "bu sevdadan vazgeçilmeli, var olan yerli kömür potansiyelimizin ileri ve temiz yakma ve karbon tutma teknolojilerinin üretilmesine yönelik bu günden başlanarak ulusal AR-GE çalışması başlatılmalıdır" dedi.
www.dunyagazetesi.com.tr / 17 Aralık 2009