The Globalist Seyr-i Âlem

1. Küresel Test

Kömür kralı

Çevreye olan negatif etkilerine rağmen, kömür dünyanın kullanımı en hızlı artan enerji kaynağı. Özellikle CO2 salınımı ve çevre kirliliğinden çok ekonomik büyümeye odaklanmış gelişmekte olan ülkeler tarafından ucuz olduğu için tercih ediliyor. Acaba kömüre en bağımlı ülke hangisi ?

A. Çin

B. Polonya

C. Hindistan

D. Güney Afrika

 

A. Çin, yanlış. 1.3 milyarlık devasa nüfusu ve sürekli büyüyen ekonomisiyle enerji ihtiyacı her geçen gün artan Çin kömüre çok bağımlı durumda. Ancak enerji ihtiyacının yüzde 70.2’lik kısmını kömürden karşılayan Çin, dünyanın kömüre bağımlı ikinci ekonomisi konumunda. Büyük ölçüde kömüre olan bu bağımlılığı sebebiyle Çin artık dünyanın en çok CO2 salan ülkesi. Çin, kömür ve diğer fosil yakıtların çevreye verdiği zarara daha duyarlı hale geldikçe kömür yakan tesislerini daha temiz ve verimli hale getirmeye çalışıyor ve enerji ihtiyacını başka kaynaklardan karşılamanın yollarını arıyor. Bu sebeple yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını 2020 yılında yüzde 15’e çıkarmak istiyor. Bu rakam 2008’de yüzde 9 idi.

 

B. Polonya, yanlış. Enerji ihtiyacının yüzde 61’ini kömürden karşılayan Polonya dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Polonya’nın temel enerji kaynağı olarak daha uzun yılllar kömür kullanacağı tahmin ediliyor. Nükleer enerji çok pahalı, doğalgaza geçmekse Rusya’ya bağımlılık manasına geliyor. Polonya’nın kömür kullanımı dünya ortalaması olan yüzde 29.2’nin iki katından fazla. Karşılaştırırsak, Güney Kore (27.5%), Almanya (26.0%), Japonya (25.4%) ve Endonezya (24.2%) dünya ortalamasının altında yer alıyor. Enerji ihtiyacının yüzde 24.6‘sını kömürden karşılayan ABD de dünya ortalamasının altında yer alıyor.

 

C. Hindistan, yanlış. Çin’e benzer şekilde Hindistan da büyüyen ekonomisi için kömüre bağımlı durumda. Ancak Hindistan enerji ihtiyacının yüzde 53.4’ünü kömürden karşılıyor ve Çin’e göre kömüre daha az bağımlı durumda. Bu oranla Hindistan dünyanın kömüre bağımlı 4. devleti konumunda, onu ise yüzde 51.9’la Kazakistan takip ediyor. Dünyadaki kömür rezervlerinin yüzde 7.1’i Hindistan’da yer alıyor. En büyük kömür rezervleri ise sırasıyla ABD (28.9%), Rusya (19.0%), Çin (13.9%) ve Avustralya’da (9.2%) bulunuyor.

 

D. Güney Afrika, doğru. Dünyanın kömür kralı enerji ihtiyacının yüzde 77.7’sini kömürden karşılayan Güney Afrika. (BP’nin 2009 dünya enerji istatistiği incelemesine göre). Kıta olarak Afrika Asya’nın ardından dünyanın kömüre en çok bağımlı ikinci bölgesi. 2008 yılında yüzde 3.1 büyüyen kömür tüketimi 6 yıl arka arkaya en çok büyüyen enerji kaynağı oldu. 2006 yılından 2030 yılına kadar küresel kömür tüketiminin yüzde 49 artması bekleniyor.

 

2. İlginç Rakamlar

1- Eğer bir kitap internetten satın alınır ve hava yolu ile 800 km gönderilirse, yaklaşık kitabı üretirken oluşan kirlilik kadar çev-reye zararı oluyor. New York Times

2- Kitap almak için arabayla 16 km yol yapınca ise kitabı üretirken kullanılan kaynak ve çevreye verilen zararın 10 katı zarar veriliyor. New York Times

3- ABD’de son 45 yıldır görülen en yüksek doğum oranı 2008 yılında yaşandı.

Kotkin : The Next Hundred Million

4- General Motors 2010’un ilk çeyreğinde Çin’de, ABD’de sattığından daha fazla araç sattı.

New York Times

5- Temmuz 2007’de ilk defa piyasaya çıkan iPhone ve iPod touch’ın toplam satışı 85 milyonu geçti. IDC

6- 2009 itibarı ile gelişmiş 10 ülke, ABD, Almanya, Çin, İngiltere, Hollanda, Kanada, Fransa, Avustralya, İtalya ve Japonya dünyada kaydettirilmiş alan adlarının neredeyse yüzde 70’inin sahibi.

Information Technology and Innovation Foundation

7- Bu ülkelerin nüfusları ise bu durumun tam tersine küresel nüfusun yüzde 30’unu oluşturuyor.

Information Technology and Innovation Foundation

8- En ucuzu 500 dolara satılan iPad’in parçalarının maliyeti yaklaşık 260 dolar. iSuppli

9- Google’dan elde edilen bilgilere göre Mayıs 2010 itibarı ile dünya çapında “Facebook hesabını sil” aramaları iki katından fazlaya ulaşarak rekor kırdı. Financial Times

© 2010 www.theglobalist.com

 

3. Dudak Okuma

Tony Hayward konuşuyor

Deepwater Horizon petrol platformu patladığından beri petrol Meksika Körfezine oluk oluk akıyor ve belki de sonbahara kadar akmaya devam edecek. Bu krizde ön plana çıkan BP’nin CEO’su Tony Hayward eleştiriler için bir paratoner gibi oldu.

 

1- ABD’de derin sularda petrol arama işinin devam edeceğini düşünüyor musunuz ?

“Apollo 13 sebebiyle uzay programına son verilmedi. Brezilya’dan havalanan Air France uçağı güney Atlantik’e düştü diye insanlar uçmaktan vazgeçmedi.” (18 Mayıs 2010)

2- Başka bir deyişle ?

“Bu durumdan dersimizi öğrenmeli ve bir daha olma ihtimalini azaltmak için tedbirlerimizi almalıyız.”

(18 Mayıs 2010)

3- Körfeze akan petrolün etkisi ne çapta ?

“Meksika Körfezi çok büyük bir okyanus. Akan petrolün ve kullandığımız seyrelticinin miktarı toplam su miktarına göre çok küçük.” (14 Mayıs 2010)

4- Are you satisfied with the recovery effort ?

“Bize gereken alet edavata sahip olmadığımız çok aşikar.” (3 Haziran 2010)

5- Sizi biraz memnun eden nedir ?

“Şirket bu tarz bir kazaya 3 yıl önceye göre çok daha rahat dayanabilir.”

(18 Mayıs 2010)

6- Bütün bunların sonucu nedir ?

“Bu aşamada çevreye verilen zararın giderilmesi, tazminat talepleri ve davaların uzun vadeli maliyetini tahmin etmek imkansız, ama oldukça büyük olacağı kesin.” (16 Haziran 2010)

7- BP adına Amerikan halkına ne demek istersiniz ?

“Çok üzgünüm. Hayatlarında meydana gelen rahatsızlık için çok üzgünüz. Böyle bir şeyin hiç olmamış olmasını benden fazla isteyecek biri daha yoktur.”

(30 Mayıs 2010)

8- Metanetinizi nasıl muhafaza ettiniz ?

“Böyle zamanlarda Churchill’in sözlerini düşünürüm. Mevcut durumun Normandy ile benzerliği oldukça fazla. Aynı Normandy çıkarmasında olduğu gibi. Ne zaman başarılı olacağımızı bilmiyoruz, ama başarılı olacağız. Kazanacağız. Ama bunun tam olarak ne zaman olacağını tahmin edemeyiz. Ayrıca Churchill’in bir başka sözünü de düstur edindim: Cehennemdeyseniz bile devam edin’”

(18 Mayıs 2010)

9- Son olarak, BP bu felaketle başa çıkmak için ne tür ekipmanlar tasarlıyor ve ne kadar sürede yapacak ?

“Aynı Apollo 13’ün astronotlarının dünyadaki mühendislerin tarifiyle uzay mekiğinde ne varsa onunla CO2 filtresi yapmaya çalıştığı gibi bizde anında bir çözüm üretmeye çalışıyoruz.

(4 Haziran 2010)

                                                             

E­di­tör’ün No­tu:Buradaki iktibaslar ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Washington’daki Newseum’da 21 Ocak 2010’da yaptığı konuşmadan yapılmıştır. www.turkiyegazetesi.com.tr / 28.06.2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR